Dünya direnişi Gazze ile öğrendi! Ateşkese ilişkin kritik değerlendirme: Geç bile kalındı

HABER7- ÖZEL

İsrail ve Hamas ortasında 7 Ekim 2023 yılından bu yana süren çatışmalar sonucunda ateşkes mutabakatı yapıldı. Gazze ve İsrail ortasında 15 aydır süren çatışmalar dün akşam saatlerinde Donald Trump’ın toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla tüm dünyaya duyuruldu. Trump “Orta Doğu’da esirler konusunda (Gazze’de ateşkes) muahede sağlandı. Kısa müddette özgür kalacaklar. Teşekkürler’’ ifadelerini kullandı.

İSRAİL’İN BAŞARISIZLIĞI GAZZE’YE ZAFER GETİRDİ

Gazze’ye yönelik soykırımına son verme kararı alan İsrail idaresi hiçbir maksadına ulaşamayarak, Gazze halkını yok etmek, intikam almak ve halkın özgür iradesini ortadan kaldırmak ümidiyle asıl maksadının Aksa Tufanı operasyonlarını sona erdirmek olduğunu lisana getirmişti. Lakin Filistin halkının iradesi ve topraklarına olan bağlılığı direnişlerini zafere erdirdi.

Filistin’de yaşanan ateşkes muahedesi sonrasında Hamas Siyasi Ofis üyesi Halil El- Hayye ise Türkiye başta olmak üzere Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve birçok ülkeye teşekkürlerini iletti.

UZMAN İSİMLER HABER7’YE DEĞERLENDİRDİ

Gazze’de yaşanan ateşkes Filistin başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde sevinçle karşılanırken TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Filistin Dayanışma Derneği (Fidder) Başkanı Muhammed Mişeniş, Filistinli Araştırmacı ve muharrir Muin Naim, Yahudi İşadamı Doğan Kasadolu, Diplomasi Vakfı Yöneticisi Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Memleketler arası Bağlantılar Öğretim Üyesi DOÇ. DR. Oğuzhan Bilgin, Emekli Albay Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Ulusal Güvenlik Uzmanı Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin  Gazze’de yaşanan ateşkes muahedesi ve ilerleyen sürece ait Haber7’ye özel değerlendirmelerde bulundu.

CAŞİN: MUTABAKAT İÇİN GEÇ BİLE KALINDI

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Ulusal Güvenlik Uzmanı Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin ‘’Bu muahede geç gelmiş bir ateşkes. Son derece kırılgan zira ben Netanyahu ve hükümetine güvenmiyorum. Milletlerarası hukuktan süreksiz ateşkes kavramına karşıt.” diyerek savaşan tarafların silah bırakması gerektiği fakat İsrail’in rastgele bir silah bırakma teşebbüsünün bulunmadığını tabir eden Caşin, Yani savaşan tarafların elinden silahları bırakması gerekiyor. Tekrar takası sonrasının ucu açık, bir orta verme bu bence, ‘Netanyahu her an akınları başlatabilir” dedi.

‘DÜNYA ACIMASIZ SOYKIRIMI SEYRETTİ’

Anlaşmanın sağlandığı akşam yeniden İsrail güçlerinin Filistin’e düzenlediği son taarruzda 18 kişinin şehit edildiğini belirten Caşin, ”15 aydır zira dünyaya palavra söyleyen bir İsrail önderi var. Birleşik Milletler, Avrupa Birliği ve tüm memleketler arası mahkemeler ve hukuk sistemi bir halde çökmüştür ve acımasız bir soykırımı milletlerarası toplum seyrediyor. Tüm dünyanın gözler önünde çocuk, bayan, siviller 50.000 kişi ölmüş, 120.000 kişi yaralanmıştır. En vahim silahlarla bombardımanı yapan Netanyahu hükümeti mağluptur” dedi.

İSRAİL ATEŞKES MASASINA ZORLA OTURDU

Caşin, Netanyahu’nun muahede masasına ABD zoru ile oturulduğunu belirterek, ”Başkan Trump’ın, Biden’in, Blinken’in aciz dış siyasetine karşın Amerika Birleşik Devletleri, Netanyahu’dan daha büyük olduğunu ortaya koymuştur. Yani zorlamayla yapılan bir barıştı” dedi.

Gazze halkını zorla İsrail, Mısır’dan Sina’ya göç ettirmeyi başaramamıştır. İsrail ordusu havası mağlup edememiştir, direnişi kıramamıştır. Rehineleri geri alamamıştır. İşgale karşın İsrail ordusunun 80-20 km’lik alanı askeri olarak denetim edememiştir.” diyerek İsral’in bugüne kadar yaşadığı başarısızlıklara değinen Caşin en kıymetli konunun ise İsrail ordusunun bombardımanlarında İsrailli rehinelerin de hayatını kaybettiğine değindi.

‘İSRAİL’İN SAVAŞ CÜRMÜ İŞLEDİĞİ KESİN’

Ortada çok önemli bir soykırım var diyen Caşin, ”Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Adalet Divanı’nda devam eden davalar İsrail’in bu hatası işlediğini ortaya koymaktadır. Netanyahu’nun bir biçimde savaşı genişletme gayretleri Lübnan ve Suriye’de Golan’ı işgali durur mu?  Alanda en büyük yardımı yapan Amerika Birleşik Devletleri’nin nasıl bir tavrı izleyeceği muhakkak, sessizliğini koruyor. Başka konuda şu, sanki Gazze’yi kim yönetim edecek?” sorularının karşılıklarının merak edildiğini belirten Caşin müzakerlerin 16’ıncı gününde başlayacağını hatırlattı.

‘BOMBARDIMANA TEKRAR DEVAM EDER’

Hamas’ın İsrail’in kalıcı barıştan yana olmadığını tabir ettiğine değinen Caşin, ”Netanyahu kabilesi de ne yapacağı belirli değil. İsrail’in burada kaybettiği en değerli konuda şu İsrail güvenilmez bir devlet.” diyen Caşin, Trump’ın açıklamalarına değinerek, ” Trump’ın dediği üzere aslında seçim zaferi. Trump’ın yardımcısının söylediği Steve Witkoff ‘un ”Gazze’nin teröristler için yine inançlı sığınık haline gelmemesi için İsrail’le müttefiklerle yakın çalışma devam edeceğiz” demesi Amerikalı ve başka esirler kurtulduktan sonra bombardımanları tekrar devam edeceğini düşünüyorum. İkinci atakta Trump bu dik duruşunu sürdürürse ki pazartesiden sonra bunu göreceğiz’’ dedi.

MİŞENİŞ:MESCİD-İ AKSA’NIN ÖZGÜR OLMA YOLUNDAYIZ

Filistinli Araştırmacı ve muharrir Muhammed Mişeniş, Kassam Tugayları’nın direnişi ile muvaffakiyet sağlandığını belirterek, ‘’Bu görüşmelerde şunu gördük. Şayet Hamas ve Filistin direnişi kaybetseydi mahkumları özgür bırakmazlardı, yerinden edilmişler geri dönmezdi, ilaç ve yardım için geçiş açılmazdı ve İsrail’in Gazze’den geri çekilmesini görmezdik. Bütün bu ayrıntılar olmazdı’’ dedi.

Mişeniş, Filistin yürüyüşünde atılan sloganlara değinerek, ‘’Bu yüzden emin olarak söylüyorum ki evet, direniş başarılı oldu. Türkiye’deki kardeşlerimizin attığı sloganlar üzere, ‘Dün Ayasofya, bugün Emevi Camii, yarın Mescidi Aksa’ gerçek olacak. 1 Ocakta gerçekleşen büyük mitingde Türkler bu sloganı atmıştı. Evet, biz artık Mescid-i Aksa’nın özgür olması yolundayız. Aksa Tufan’ı fiilen bu fethin başlangıcında. Evet, Gazze’de çok acılar yaşandı, şehitler verildi, binalar yok edildi. Lakin özgürlük yolu açık’’ dedi.

‘SİZ ÇANAKKALE İÇİN BİZ AKSA İÇİN ŞEHİT VERDİK’

Çanakkale Savaşı’nda askerleri için ülkelerini savunduğuna değinen Mişeniş, ‘’Türkler olarak size Çanakkale’de olanları hatırlatmak isterim. Çanakkale’de vatan için 2500 bin şehit verdiniz. Artık biz de vatanımız ve Aksa’mız için şehitler veriyoruz’’ ifadelerini kullandı.

BİLGİN: İSRAİL MAKSADINA ULAŞAMADI

Diplomasi Vakfı Yöneticisi Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Milletlerarası İlgiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin Gazze Ateşkesinde İsrail’in gayesine ulaşmadığını belirterek süreçte ABD’nin Trump’ın tesiri olduğunu vurgu yaptı.

Bilgin, İsrail’in gayelerine ulaşamadığını belirterek, ”Gazze’de olağan bu kadar büyük katliamdan sonra kazanmaktan bahsetmek kolay değil. Fakat her şeye karşın şunu alt ışık etmek gerektir ki, İsrail hedeflediği hiçbir şeye, hiçbir maksada ulaşamamıştır. İki tane faktörün çok büyük rolü var. Birincisi, Filistin halkının, Gazzelilerin onurlu gayret için. Yani o kadar büyük katliamlar, o kadar büyük en temel insani gereksinimlerin ulaşımına, erişime müsaade verilmemesine ve o kadar büyük mühimmatla saldırılmasına karşın Filistin halkı onurlu duruşundan vazgeçmemiştir ve İsrail hedeflediği şeylere ulaşamamıştır” dedi.

ATEŞKES MUTABAKATINDA TRUMP TESİRİ YAŞANDI

Bilgin, Netanyahu’nun Trump’ın tesiri ile ateşkes koltuğuna zorla oturduğuna değinerek, ‘’Amerikan başkanlık seçimlerin ve Trump tesirinden bahsediyoruz. Trump artık İsrail’in ve ABD’nin vekil mutluluklarından Orta Doğu’da kendisine daha fazla bir yük olmasını istemiyor. Bu nedenle de daha başkanlık denetimi olmadan Netanyahu’ya baskı yaparak ateşkes masasına oturttu ve imzalattı” sözlerinde bulundu.

ABD BARIŞTAN YANA OLUR MU?

Ateşkes muahedesinin kalıcı barış muahedesine sağlanmasının sıkıntı olduğuna değinen Alım, ”ABD’nin barış mutabakatı konusunda tıpkı oranda ısrarcı davranmayacağını düşünüyorum. İlk etapta değerli olan ben İsrail’in her ne kadar o ateşkesi ilerletme mümkünlüğünü görsem de tekrar de Trump’ın baskısı sebebiyle ateşkese uymak durumunda kalacağını düşünüyorum. İsrail’in kendi iç politik istikrarları, koalisyon denklemleri vs. sebebiyle de bu barış muahedesini imzalamanın Netanyahu hükümeti bakımından kolay olmayacaktır’’ dedi.

TURAN: ŞEHİTLER KAZANDI

TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı İstanbul Milletvekili Hasan Turan Gazze ve İsrail ortasında yaşanan ateşkes sonrasında, ‘şehitler kazandı’ diyerek İsrail’in bölgede insanlık dışı davranışlarına karşın kazananın Gazze halkı olduğunu belirtti.

Turan,  ”ABD, İngiltere ve batılı idareler ardını alan İsrail, Siyonistler 365 kilometrelik abluka altında bir kara modülü olan Gazze’nin üzerine 467 günde 88 bin ton bomba yağdırdılar. İnsanlık dışı bütün formülleri uyguladılar. İnsanlık kıymetlerini yok ettiler” diyerek İsrail’in açıkça soykırım yaptığını belirterek, Ebu Ubeyde tabir ettiği üzere savaşın sonunda diz çöktüler.” dedi.

DÜNYA DİRENİŞİ GAZZE İLE ÖĞRENDİ

Gazze’nin direnişi sayesinde barışa ulaşırken İsrail’in ise tüm tehditlerine karşın büyük bir yenilgi aldığını belirten Turan, ‘’Gazze dünyaya direnişin, kahramanlığın, cüretin, adanmışlığın ne olduğunu, bu kavramların ne demek olduğunu şahsen öğretmiştir.

Bugün İslam dünyasının dışında bütün bir dünyada vicdan sahibi halkların ayağa kalkmasının kıvılcımı Gazze’de yakılmıştır. Global vicdan cephesi, global kötülük cephesini yenmiştir ve Siyonistler geri çekilmek zorunda kalmıştır. Ateşkes imzalamak zorunda kalmıştır.

İsrail’in soykırıma başlarken asıl amaçlarından bahseden Turan, ”Netanyahu; ‘rehinelerin hepsini savaşarak teslim alacağım. Gazze’yi insansızlaştıracağım ve işgal edeceğim. Hamas’ı bitireceğim’ demişti. Bırakın Hamas’ı bitirmeyi, Hamas’ın karşılığını bekliyoruz demek zorunda kaldı. Hangi maksada ulaştılar? Her açıdan kaybettiler. Bundan sonra İsrail’in çöküş periyodu başlamıştır ’’dedi.

KASADOLU: NETANYAHU BİLEREK ENGELLEMEDİ

Anti-Siyonist İş insanı Doğan Kasadolu, 7 Ekim’de Kassam Tugayları’nın İsrail’e yönelik başlatmış olduğu hücumlardan Mossad’ın haberi olabileceğini belirterek, ”Biz yıllardır Müslüman kardeşlerimizle bir ortada yaşıyoruz. Bu hususta çok hassasım. Şu andaki muahedede 7 Ekim’deki yaşanan olay ve vefatlar önlenebilirdi. İsrail yetkililerinin ve Mossad’ın haberinin olmaması kuşkulu bir durumdur.

Küçük bir olay olacakken büyük bir olay oldu ve 1200 kişi ömrünü yitirdi. Bu olayın yabanî bir savaşa sebep olması tesadüf değil. İsrail güçleri engellemedi zira o bölgedekiler Netanyahu tersiydi. Bilerek engellemediler’’ dedi.

İSRAİL SAVAŞI KAYBETTİĞİNİ KABUL ETTİ

Kasadolu Filistin halkına yönelik yapılan zulümler sonrasında teslim olmadıklarını belirterek halkın teslim olmadığını belirtti. Kasadolu, ‘’Anlaşmanın milyonlarca dolarlık silah ve maddi dayanaklar hangi şirketler gitti? Bunun incelenmesi gerek. Barışın sürekliliği bilinmeyen. İsrail savaşı kaybettiğini kabul etti. O kadar bomba atıldı ve Filistin halkı teslim olmadı’’ dedi.

”İki tarafta birbirini yok etmek için bilenmiş durumda. Bundan sonrasına bakmak gerekiyor” diyerek İsrail’deki kaynakların Filistin’deki bine yakın militanın koşulsuz bir halde Türkiye’ye gönderecekleri konuşuluyor’’ tabirlerinde bulundu. 

NAİM: İSRAİL SÖZ OYUNLARI OYNUYOR

Filistinli Araştırmacı ve müellif Muin Naim ise Gazze’deki ateşkes mutabakatlarına ait değerlendirmelerde bulundu. Naim, ”İsrail İşgal Devleti 76 yıldır hem dünyayı hem bölgeyi palavra dolan bilgilerle, algılarla işgal etmektedir. Aslında yalnızca Filistin’i değil. Şunu öğrendik. İsrail’in büyük algılarını ve palavralarını ortaya çıkarttı. İsrail’in varlık nedenleri dahi tartışmaya açtı. Lakin işgalcilerden hak kolay kolay alınmayabilir ancak bedel ödenerek alınacaktır” dedi.

İsrail’in söz oyunlarıyla mutabakatları yerine getirmediğini belirten Naim, ”İsrail kelam ve söz oyunlarıyla açık uçlu taahhütleriyle her vakit yerine getirmeme alışkanlığı vardır. Bu yeni bir şey değil. Filistinler bu muahedeyi 3 evreye bölmüş durumda. Filistin tarafı Her kademede ellerinde güçlü kartlar tuttu” dedi.

‘NETANYAHU MUTABAKATTAN VAZGEÇEMEZ’

Netanyahu’nun kolaylıkla tekrar bölgeyi savaşa sürükleyemeyeceğini belirten Naim, İsrail’in ve halkının yıpranacağını tabir ederek, ”Örneğin çok yüksek rütbeli Siyonist ordunun kumandanları var, esir düşmüş olanları. Siyonist işgal devletinin vatandaşları var tıpkı vakitte Amerikan vatandaşı olan askerler de var. Bunların Filistinlerin için elindeyken, Netanyahu’nun kolay kolay mutabakattan vazgeçmesi mümkün değil.

Vazgeçerse ne olur? Yine savaşa mı girecek? Esasen Gazze 467 gündür savaşa maruz kalmış durumda. Bugünden daha makûs bir güne dönecek halimiz yok, dönmeyeceğiz. Milletlerarası kaidelere baktığımızda, Netanyahu’nun yine savaşa girmesi ihtimali çok düşüktür. Bunu yaparsa hem kendisi hem de toplumu çok daha fazla yıpranacaklar, çok daha ağır bedeller ödeyeceklerdir.” lisana getirdi.

SOYKIRIMCILAR GİTTİKLERİ ÜLKELERDE TUTUKLANMALI

Latin Amerika ülkelerinde soykırımcıların tutuklandığını belirten Naim tıpkı düzenlemenin Türkiye ve başka ülkelerde de uygulanması gerektiğini tabir ederek, ”Türkiye başta olmak üzere Güney Afrika, Katar, Venezuela üzere ülkelerin takviyesiyle, baskısıyla yargılamaya sürdürülmeli. Yalnızca Netanyahu değil, Netanyahu ve onun katil ordusunun tüm kumandanları yargılanmalı. Şu anda milletlerarası bilhassa kimi batılı ülkelerde, Latin Amerika’daki kimi ülkelerde birçok Siyonist askerin Gazze’de soykırım, soykırıma katılmış diye yargılanmaktan korktuğu için artık o ülkelere gitmemeye karar almışlar. Bence tüm öbür Müslüman ve Filistin dostu ülkelerinde de bu tıp uygulamalar geliştirilmeli ve bir biçimde Netanyahu’nun bu katliamlarla birlikte yalnızca kendisine değil, İsrail İşgal Devleti’ne büyük ziyan verdiğini görmelidir. Bunu görürlerse zati bundan sonra artık kolay kolay bu çeşit soykırımlar, bu çeşit kabahatler işlemez olurlar inşallah” dedi.