Bakan Tunç açıkladı! Bolu’daki otel faciasında gözaltı sayısı yükseldi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TRT Haber canlı yayınında gündeme ait açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
“10 VATANDAŞIMIZIN HASTANELERDE TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR”
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’deki yangına ait soruşturmaya dair bilgi veren Tunç, “21 Ocak’ta gece 03.30 sıralarında meydana gelen Kartalkaya’daki yangınla milletçe derinden sarsıldık. Nitekim büyük bir facia. 78 canımızı kaybettik, 51 vatandaşımız yaralandı. 10 vatandaşımızın hastanelerde tedavisi hala devam ediyor.” diye konuştu.
“İLK BELİRLEMELERE NAZARAN BİR MUTFAKTAN ÇIKTIĞI SÖYLENİYOR”
Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Tunç, “Yangının Kartalkaya’da bir otelde, birinci belirlemelere nazaran bir mutfaktan çıktığı söyleniyor. Kesin sonuç uzman incelemesinden sonra aşikâr olacak. Burada olağan isimli soruşturma değerli. İsimli soruşturmanın tesirli bir halde tüm taraflarıyla gerçekleştirilmesiyle ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.” tabirlerini kullandı.
“YARGI HUZURUNDA HESAP SORULMASI GEREKİR”
Bakan Tunç, soruşturma kapsamında 6 savcı görevlendirildiğini, 7 kişilik eksper heyetinin oluşturduğunu anımsatarak, “Yangının neden çıktığıyla ilgili raporlar sonuçlanacak ve o raporlara nazaran de uzmanlar tarafından bu yangının çıkış sebebi, yayılmasının sebebi ayrıntılı bir biçimde teknik bir incelemeyle ortaya konulacak.” dedi.
“ŞU ANA KADAR 12 GÖZALTI VAR”
Soruşturmanın kararlılıkla sürdürüleceğini lisana getiren Tunç, şöyle devam etti:
“Adli sürecin bilhassa ucu kime varırsa, ucu nereye giderse sonuna kadar tesirli bir halde sürdürülmesi tarafında bir kararlılık kelam konusu. Mevzuyu hiçbir siyasi mülahazaya çekmeden giden canların hayatlarını kaybetmesine neden olan sebepleri bulmak lazım. Sorumlular kimse yargı önüne çıkarmak ve bunlardan yargı huzurunda hesap sorulması gerekir. Bu husustaki kararlılık devam ediyor. Şu ana kadar 12 gözaltı var. Başta otel işletme sahibi, müdürü ve otel çalışanlarının da ortalarında bulunduğu. Birinci etapta 9 kişi gözaltına alınmıştı. Sonrasında yangınla ilgili belediye sorumluları, belediye lider yardımcısı, itfaiye müdürü ve yangın uygunluk raporuna temel teşkil eden tutanakları imzalayanlarla ilgili de gözaltı kararları verildi. Süreç devam ediyor. Bundan sonraki eksper incelemesine nazaran, kusur durumuna nazaran natürel ki cumhuriyet başsavcılığı harekete geçmeye devam edecek.”
TOPLAM GÖZALTI SAYISI 13’E YÜKSELDİ
Yaşanan yeni gelişmede ise, dün İstanbul’da yakalanan Ali B. isimli şahıs da listeye eklenerek gözaltı sayısı 13’e çıktı.
Bakan Tunç’un açıklamasının ardından 1 kişinin daha gözaltına alındığı öğrenildi.
Ali B. isimli şahıs da, dün İstanbul’da yakalanarak listeye eklendi.
“TÜM DOKÜMANLARA EL KONULMUŞ DURUMDA”
Adalet Bakanı Tunç, yangınla ilgili elde edilen birtakım kanıtların bulunduğunu belirterek, “Tüm evraklara el konulmuş durumda. Bu facia tüm ayrıntılarıyla bir arada soruşturulmaya devam edecek. Bilhassa vatandaşlarımızın bu türlü facialarla bir daha karşılaşmaması için alınması gereken önlemler kıymetli. Bunun tekrarlanmaması lazım. Bu bahiste eksikliği olan işletmelerin hızla eksikliklerini tamamlaması lazım.” biçiminde konuştu.
“BİLİRKİŞİLER FACİANIN SORUMLULARINI ORTAYA ÇIKARACAKLAR”
Bakan Tunç, AK Parti Kümesinin TBMM’ye araştırma teklifinde bulunduğuna dikkati çekerek, ilerleyen günlerde bunun Meclis gündeminde görüşüleceğini, bahisle ilgili araştırma kuruluyla da bahsin gündeme gelebileceğini anlattı.
Konuyla ilgili mevzuat ve yönetmelikler kapsamında kimlerin sorumlu olduğunun muhakkak olduğunu lisana getiren Tunç, “Bilirkişiler bunları tek tek inceleyerek facianın sorumlularını ortaya çıkaracaklardır.” tabirini kullandı.
Bakan Tunç, “Bu acıları milletimize yaşatan kimin ihmali, kusuru varsa, yargı önünde hesap vermeli ve gerekli cezayı almalı. Bu bahisteki kararlılık yargı teşkilatımızda devam ediyor.” değerlendirmesini paylaştı.
“KİMLER KUSURLUYSA ONLARLA İLGİLİ GEREKLİ CEZA DAVALARI DA AÇILACAKTIR”
Tunç, yangınla ilgili soruşturmanın titiz bir biçimde sürdürüldüğünü kaydetti.
Bilirkişi raporunun ne vakit çıkacağına ait soru üzerine Bakan Tunç, yangınla ilgili itfaiye raporunun şimdi çıkmadığını, bu rapordan sonra öteki evrak ve dokümanlarla bir arada soruşturmanın devam ettirileceğini bildirdi.
Yılmaz Tunç, “Önümüzdeki günlerde ön rapor çıkar. Ön rapordan sonra da kesin raporla ilgili çalışmalar olur ve soruşturma bu halde devam eder. Kimler kusurluysa onlarla ilgili gerekli ceza davaları da açılacaktır.” bilgisini verdi.
BAKAN TUNÇ’TAN NARİN GÜRAN AÇIKLAMASI
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ait yargılama süreci hakkında soruyu cevaplayan Tunç, cinayetle ilgili 4 şahsa dava açıldığını, 8 kişi hakkında ise “delileri karartma” suçlaması tarafından soruşturmanın sürdüğünü tabir etti.
Dava sürecinin süratle sonuçlandırıldığını belirten Tunç, olayla ilgili tesirli bir soruşturma ve yargılama yapıldığını kaydetti. “Mahkeme heyetinin kılı kırk yararak” yargılama yaptığını belirten Bakan Tunç, 3 sanığa takdiri indirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildiğini söyledi.
Yerel mahkeme kararına karşı istinaf ve temyiz yolunun açık olduğunu lisana getiren Tunç, “Narin kızımızın katillerinin yargı tarafından tespit edilip gerekli cezalara çarptırılması kamuoyunun beklentisiydi.” dedi.
“TEKNOLOJİNİN TÜM İMKANLARI NARİN SORUŞTURMASINDA KULLANILDI”
Bazı kabahatler tarafından toplumda hassasiyet bulunduğunu lisana getiren Tunç, “Yargı Islahatı Strateji Dokümanı’nda bilhassa ceza adaleti sistemi bakımından yapılacak konular var.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tunç, “Teknolojinin tüm imkanları Narin soruşturmasında ve kovuşturmasında kullanıldı. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerek Cumhuriyet savcılarımız, gerek mahkeme büyük çaba gösterdi. Bundan sonraki süreç istinafta devam edecek.” dedi.
“YARGI MENSUPLARINA YÖNELİK BERBAT KELAMLAR KABUL EDİLMEZ”
Adalet Bakanı Tunç soru üzerine, yargı kararlarının eleştirilebileceğini, lakin o kararı verenlerle ilgili tehditkar açıklamaların yapılamayacağını söyledi.
Yargı mensuplarının tehdit edilmesinin kabahat olduğunu anımsatan Tunç, “Yargı misyonunu yapanları etkilemeye yönelik hareket ve telaffuzların Türk Ceza Kanunu’na nazaran cürüm olduğu aşikardır.” dedi.
Bazı soruşturmalarda birtakım siyasalların, “çok nahoş ve kabul edilemez” tabirler kullandığını lisana getiren Tunç, “Bunu terk etmeleri lazım.” dedi.
Soruşturma devam ederken kuşkulu hakkında “suçlu” ya da “suçsuz” denilemeyeceğini söz eden Tunç, “Soruşturma etabında hem lekelenmeme hakkı hem masumiyet karinesi, bunlar hukukun temel karineleridir. Başlayan bir soruşturmayla ilgili belgeye vakıf değilsiniz, kanıtları bilmiyorsunuz, tezin ne olduğunu bilmiyorsunuz, çıkıp ‘Bu bizim adamdır, buna kasıtlı olarak bu yapılıyor’ derseniz, yargı mensuplarına yönelik yakışıksız kelamlar söylerseniz bu hukuk devletinde kabul edilmez. Hatta Türk Ceza Kanunu’na nazaran de cürüm teşkil eder. Yargıyı etkileme cürmünü teşkil eder.” diye konuştu.
“ELBETTE Kİ BUNUN HUKUK DEVLETİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRIMLARI OLUR”
Bakan Tunç yargının deliller ışığında karar verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Burada hiç kimsenin telaşlanmasına gerek yok. Suçluluk telaşına da gerek yok. Tarafsız ve bağımsız yargı soruşturmasını yapsın, herkes savunmasını yapar, mahkeme de kanıtlar ışığında karar verir. Bu beraatle ya da mahkumiyetle sonuçlanabilir. Bunun temyizi var, istinafı var. Yargı süreci içerisinde yargıya yönelik kararları eleştirebilirsiniz, hakaret etme hakkınız yok. Bu hakaretler sonrasında da birtakım soruşturmalar başladığında birtakım feveranlar oluyor, bu da gerçek değil. Yargı kendine yönelik, yargılamaya yönelik birtakım tehditkar kelamlar söylenirse elbette ki bunun hukuk devleti çerçevesinde yaptırımları olur.”
YARGI ISLAHATI STRATEJİ BELGESİ’NDEKİ HEDEFLER
Adalet Bakanı Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşıldığını, 2029’a kadarki süreci planlayan bir evrak olduğunu lisana getirdi.
Belgede, ceza adaleti sisteminin aktifliğini daha da arttıracak kıymetli düzenlemelerin olacağını kaydeden Tunç, bu kapsamda ıslahat paketlerinin çıkarılacağını söyledi.
Ceza adaleti sisteminin soruşturma, kovuşturma ve infaz olmak üzere 3 etaptan oluştuğunu söz eden Tunç, “3 etabın 3’ü de kıymetli, 3’ünün de faal olması değerli. 3 basamağın da aktif olabilmesiyle ilgili dokümanımızda değerli konular var.” dedi.
Yargıda ıslahatın, toplumun gereksinimlerine nazaran süreklilik teşkil etmesi gerektiğini belirten Tunç, “22 yıldan bu yana mevzuatın yenilenmesi, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesiyle ilgili çok sayıda ıslahata yapıldı.” sözünü kullandı.
Başta Anayasa olmak üzere temel kanunların değiştirilerek yargıdaki ıslahatların yapıldığını lisana getiren Tunç, Yargı Islahatı Strateji Dokümanı’nda yer alan 5 emel, 45 maksat doğrultusunda da 264 faaliyetin hayata yasal düzenlemelerle hayata geçirileceğini bildirdi.
“Yargı Islahatı Strateji Dokümanı açıklanırken sivil, demokratik anayasadan bahsetmemek geçemezdik.” diyen Tunç mevcut Anayasa’nın “darbe anayasası” olduğunu söyledi.
Anayasa’yı demokratikleştirme uğraşlarının uzun yıllardan bu yana sürdüğünü belirten Tunç yeni bir anayasaya gereksinim olduğunu belirterek, “Milletin temsilcileri tarafından bir anayasa hazırlanması TBMM’nin vazifesi, onların yapacağı bir çalışma. Biz Adalet Bakanlığı olarak bu süreç başladığında teknik takviye verme noktasındaki hazırlıklarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
Bakan Tunç, yeni insan hakları hareket planı hazırlığının bulunduğunu, bunun Yargı Islahatı Strateji Belgesi’ndeki maksatlardan biri olduğunu lisana getirdi.
“İNFAZ SİSTEMİMİZDE YENİ İYİLEŞTİRMELER YAPILACAK”
Bakan Tunç, uyuşturucu suçlarında ceza ölçülerinin artırılıp artırılmayacağına ait soru üzerine, geçmişte ceza üst hudutlarının arttırıldığını, burada önleyici önlemlerin değerli olduğunu belirtti.
Uyuşturucu cürümlerine ait kontrollü hürlük süresindeki tedavi imkanlarının arttırılmasının da kıymetli olduğunu aktaran Tunç, şunları kaydetti:
“Kişi uyuşturucu cürmünden ceza almışsa cezaevinde öbür mahkumlarla birlikte tıpkı yerde değil de onların tedavisine yönelik başka cezaevlerinin oluşturulması lazım. Bu bahiste çalışmalara başladık. Adana’da birinci uygulamayı başlattık. 100’e yakın uyuşturucu hatalısı orada hem cezalarını çekiyor hem de tedaviye yönelik çalışmalar var. Gayemiz bunu yaygınlaştırmak. Şu anda cezaevlerindeki 3 suçludan biri uyuşturucu hatalısı. Unsur bağımlılığıyla gayret değerli, terörle gayret ne kadar kıymetliyse, tahminen ondan daha fazla toplumu korumak, çocuklarımızı, geleceğimizi korumak için uyuşturucuyla gayrette kararlılığımızı sürdüreceğiz. Hem yaptırımların aktif bir biçimde uygulanması hem de onların bir daha o hatası işleyecek noktaya getirilmemesiyle ilgili infaz sistemimizde yeni iyileştirmeler yapılacak.”
“BOŞANMA DAVALARININ YÜZDE 60’I BAYANLAR TARAFINDAN AÇILIYOR”
Adalet Bakanı Tunç, boşanma davalarıyla, boşanmanın mali sonuçlarının birlikte yürütüldüğünü belirterek, “Taraflar artık boşanmak istiyorsa, uyuşmazlık mali hususlardaysa boşanmaya karar verilerek, başka davaların başka yandan devam etmesi lazım.” dedi.
Maddi uyuşmazlık nedeniyle uzun süren boşanma davalarında bilhassa bayanların mağdur olduğunu belirten Tunç, “Boşanma davalarına baktığımız vakit, yüzde 60’ı bayanlar tarafından açılıyor.” bilgisini paylaştı.
Bakan Tunç, “Tarafların mağduriyetini önlemek bakımından boşanmaya karar verilecekse boşanma kararı katılaştırılacak, nüfusa işlenecek ve herkes kendi yolunu, mukadderatını çizecek. Başka yandan boşanmanın mali sonuçlarıyla ilgili dava bir yandan sürecek.” sözlerini kullandı.
Boşanma davalarında aile arabuluculuğunun birçok Avrupa ülkesinde muvaffakiyetle uygulandığını belirten Tunç, “Aile arabuluculuğunun hukuk sistemimize dahil edilmesinde artık yarar olduğunu düşünüyoruz. Tarafların yıpranmaması bakımından kıymetli. Uzun süren davalarda örselenmelerin de önüne geçecektir.” diye konuştu.
