Güvenlikte yapay zeka merkezli çözümler öne çıkıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın yapay zeka altyapısına yönelik 500 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıklamasının akabinde bu yatırımın manasına dikkat çeken KOBIL Kurucu ve CEO’su İsmet Koyun, “Günümüzde, savunma sanayiine bile bu büyüklükte bir yatırım yapılmazken, yapay zeka teknolojisine bu kadar bir kaynak ayrılması, yeni bir devrin kapısını aralıyor. İnsansız hava araçlarından, robot askerlere ve otonom araçlara kadar birçok kritik sistem yapay zeka ile çalışacak. Yani en güzel yapay zeka teknolojisine sahip olanlar dünyanın yeni efendileri olacaklar” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zeka (AI) teknolojilerine yapılan yatırım çığ üzere büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde görevine başlayan ABD Başkanı Donald Trump, ortak bir teşebbüs oluşturularak yapay zeka altyapısına 500 milyar dolarlık yatırım yapılacağını duyurdu. Yapay zekaya yapılan yatırımların artmasıyla data depolama merkezlerinin kapasitesi artarken bilgi konusuna eğilimin de yükselişe geçmesi bekleniyor. McKinsey raporuna nazaran global data merkezi talebi 2030’a kadar üç kat artması beklenirken, dataların güvenliği konusu da akıllara geliyor.
Yapay zeka yatırımlarına ait değerlendirmelerde bulunan KOBIL Kurucu ve CEO’su İsmet Koyun, yapay zeka yatırımlarına yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Günümüzde, savunma sanayiine bile bu büyüklükte bir yatırım yapılmazken, AI teknolojisine bu kadar büyük bir kaynak ayrılması, yeni bir devrin kapısını aralıyor. Düzlem ve dengelerin değiştiğinin bir örneği daha! Dünyanın en değerli kesimlerinden savunma sanayiinin birçok altyapısı da yapay zeka ile oluşturulmaya başlayacak. İnsansız hava araçlarından, robot askerlere ve otonom araçlara kadar birçok kritik sistem yapay zeka ile çalışacak. Yani en düzgün yapay zeka teknolojisine sahip olanlar dünyanın yeni efendileri olacaklar. Dünya kritik bir eşiğe gerçek ilerliyor. Burada da en kıymetli ve belirleyici faktör teknoloji ile yapay zeka olacak”
Bu bağlamda yapay zekanın çift taraflı bir kılıç olduğunu tabir eden İsmet Koyun, “Yapay zeka; insanlığa sağladığı yarar kadar berbata kullanıldığında yaratabileceği ziyanla da büyük bir tehdit potansiyeline sahip. Biz KOBIL olarak AI alanındaki yatırımlarımıza artan motivasyonla devam ediyoruz. Kendi uzmanlık alanımıza odaklanarak fark yaratmaya ve bölümümüzde öncü olmaya kararlıyız. Bu kararlılıkla geçtiğimiz günlerde Türkiye Yapay Zeka Ödülleri’nde SuperApp platformu güvenliğinde AI kullanımı ile ikincilik mükafatı aldık. Bu doğrultuda güvenlik ve yapay zeka alanındaki yatırımlarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Madalyonun iki yüzü: Yapay zeka ve bilgi güvenliği
Yapay zeka yatırımlarının bir öteki yüzü de yapay zekanın siber hücumlarda da kullanılıyor olması. Yapay zekanın gelişmesi siber taarruzları da artırıyor, bu da paralel olarak maliyetlere tesir ediyor; hatta dünya çapındaki global faturanın 2025 yılında 10,5 trilyon dolara ulaşması kestirim ediliyor. Ülkemizde son vakitlerde Siber Güvenlik Başkanlığı kurulurken, dünyada da güvenliğin ciddiyeti ortaya çıkmayı sürdürüyor. Özellikle yapay zeka odaklı teknolojiler, bireylerin görünüşlerini aldatıcı bir doğrulukla taklit etmelerinden potansiyel olarak doğrulama sistemlerini atlamalarına ve hassas kaynaklara erişim elde etmelerine erişecek boyuta gelmiş durumda.
‘Teknoloji artık bir araç değil, siyasi ve ekonomik gücün anahtarı’
Yapay zekanın yararları ve ziyanları gündemde iken 28 Ocak Data Müdafaa Günü’nün kıymetine de dikkat çeken İsmet Koyun, “Yapay zeka yatırımlarının arttığı bu periyot birebir vakitte 28 Ocak Data Müdafaa Günü’nü de akıllara getiriyor. Madalyonun iki yüzü olarak nitelendirileceğimiz yapay zeka ve data güvenliği ayrılmaz ikili. Yapay zeka yeni çağın hem ilacı hem de zehri olma potansiyeline sahip. Bu bağlamda, yapay zeka konusundaki gelişmelere ayak uyduramayan ülkeler, tarih sahnesinde gelişmekte olan ülke statüsünün bile gerisine düşebilir. Birçok ülke bu yarışta çoktan geç kaldı bile. Amerikan Başkanı’nın yemin merasiminde teknoloji şirketlerinin ardında durduğunu görmek, dünyadaki politik değişimin teknolojiyle ne kadar iç içe olduğunu basitçe anlatıyor. Teknoloji artık yalnızca bir araç değil, birebir vakitte siyasi ve ekonomik gücün anahtarı. Yapay zeka artık bir olmazsa olmaz hâline gelmiştir. Güvenlik de bu noktada en öncelikli bahislerin başında gelmelidir” dedi.
