Pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi: Umut vaat ediyor!

Kopenhag Üniversitesi ve Rigshospitalet‘teki araştırmacılar, pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi üzerinde çalıştığını duyurdu. Dünya üzerindeki en ölümcül kanser tiplerinden bir tanesi pankreas kanseridir. Bu kansere yakalanan erkek hastaların yalnızca %12’si, bayan hastaların ise %14’ü beş yıl boyunca hayatta kalabiliyor.

Kanser Tedavisinde Truva Atı Tekniği Daha Evvel Sarkom Kanserinde Kullanılmıştı

Pankreas kanseri, sinsi bir kanser tipi olduğu için başlarda hiçbir belirti göstermez. Lakin hastalık ilerleyen boyuta geldiğinde kendisini fark ettirir. Pankreas kanserinin başlangıç evrelerinde hastalığın tedavisi mümkün olsa da, ileri evrelerde bu pekte mümkün olmuyor.

Pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi, ADC (antikor ilaç konjugatları) tekniğine dayanıyor. Bu teknoloji daha öncelerinde sarkom üzere kanser tiplerini tedavi etmek içinde kullanılmış ve muvaffakiyetle sonuçlanmıştı. Bu yol şimdilerde ise en ölümcül kanser çeşidi olan pankreas kanseri için de umut vaat ediyor.

Pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi çalışmasının lideri, Kopenhag Üniversitesi’nden Dane Lars Henning Engelholm, “Geçtiğimiz 20 yılda pankreas kanseri tedavisinde büyük bir ilerleme kaydedilememişti. Lakin bu yeni tedavi sistemi, kanser hücreleri ve onları destekleyen etraf hücreleri amaç alarak tümörleri küçültme potansiyeline sahip” diyor.

ADC Teknolojisi Nedir?

ADC (antikor ilaç konjugatları), bir antikor, kimyasal bir bağlayıcı ve güçlü bir kemoterapötik ilaçtan oluşur. Bu özel üçlü yapı, kanser hücrelerini maksat alır. Antikor, kanser hücresine bağlanır ve bağlayıcı parçalanarak içindeki kemoterapötik ilaç kanser hücresine tesir eder. Bu süreç, kemoterapi ilaçlarının, sağlıklı hücrelere ziyan vermesine müsaade etmeden kanser hücresini içerden öldürür.

Pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi, isminden da anlaşıldığı üzere, bu usul bir truva atı stratejisiyle çalışır. Sağlıklı hücrelerin ziyan görmesini engelleyerek direkt kanserli hücreleri amaç alır. Kanserli hücrelerin yok edilmesi, tümörün zayıflamasına sebep olur ve sonrasında bağışıklık sisteminin tümöre saldırmasını kolaylaştırır.

Engelholm, “ADC tedavisi, klasik kemoterapiden çok daha hassas ve tesirli bir yaklaşım sunuyor. Kanser hücrelerini içeriden öldürerek, tedavi sırasında sağlıklı hücrelere ziyan verilmesini minimuma indiriyoruz,” diyerek, kanser tedavisinde kemoterapinin yan tesirlerini değerli ölçüde azalttığını ve daha fazla hedefleme sağlandığını vurguluyor.

Pankreas Kanserinde Tedavisinde Truva Atı Tekniği Klinik Kademelere Gelmiş Durumda

Pankreas kanseri tedavisinde şuana kadar kıymetli bir gelişme kaydedilmemesine karşın ADC tedavisi, klinik denemelere geçiş kademesine gelmiş bulunuyor. Pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yönteminin insan bedeninde nasıl reaksiyon verdiğini görmek ve tedavinin aktifliğini test etmek için klinik çalışmalar yapılması planlanıyor.

Klinik denemelere yanlışsız ilerleyen, pankreas kanseri tedavisinde Truva atı yöntemi, hem tesirli hem de minimal yan tesirleriyle kanser tedavisinde ihtilal yaratabilir. Tüm çalışmaların tamamlanması halinde bu tedavinin önümüzdeki 3-5 sene içerisinde kanser hastaları ile buluşması bekleniyor.

İlginizi çekebilir;