AK Partili Çelik’ten TÜSİAD’a tepki! ‘Kötü sicilini geride bırakmak için çaba göstermeli’
Bugünkü genel konsey toplantısında yaptığı muhalif açıklamalar ile parti önderleri üzere konuşan TÜSİAD’a tepki gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “TÜSİAD, demokrasi konusundaki berbat sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir. AK Parti olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir teşebbüse müsaade vermeyiz” dedi.
“ÜLKE GÜNDEMİNE DAİR AÇIKLAMA YAPMALARI DOĞAL”
AK Partili Ömer Çelik, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları söyledi;
“Demokrasilerde sivil toplum kuruluşlarının ülke gündemine dair açıklama yapmaları ve değerlendirmede bulunmaları en doğal haklarıdır. Lakin ülke gündemine dair kıymetlendirme yapma hakkı ile siyaseti şekillendirme ve yargıya talimat verme teşebbüsleri birbirinden başka konulardır.
“BAZI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ SİCİLLERİ SORUNLUDUR”
Aradaki farkı oluşturan, demokrasiye bağlılık ve hukuka hürmettir. Maalesef Türkiye’de kimi sivil toplum kuruluşlarının bu bahisteki sicilleri problemlidir; geçmişlerinde askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri dayanak hafızalardan silinmemiştir. Ayrıyeten kendi geçmişlerinde alenen legal hükümeti amaç alma ve vazifeden gönderme faaliyetleri manşetlerde yer bulmuştur.
“TÜSİAD, BERBAT SİCİLİNİ GERİDE BIRAKMAK İÇİN UĞRAŞ GÖSTERMELİ”
Bu nedenlerle TÜSİAD idaresi, bu ülkede demokrasi gayreti verenlerin ‘güven bunalımı’ deyince birinci aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD’ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki makus sicilini geride bırakmak için efor göstermelidir.
“KENDİSİNİ SİYASETİN ÜZERİNDE GÖREN HİÇBİR TEŞEBBÜSE MÜSAADE VERMEYİZ”
AK Parti olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir teşebbüse müsaade vermeyiz. Siyasetin demokratik alanını korumak için eskisinden daha kararlıyız”
TÜSİAD GENEL KONSEYİNDE YAPILAN AÇIKLAMALAR NELER?
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurul toplantısına Yönetim Kurulu Lideri Orhan Turan ile Yüksek İstişare Kurulu Lideri Ömer Aras, derneğin reaksiyon çeken açıklamalarda bulundu.
Muhalif parti başkanı üzere konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Lideri Turan, ihraç edilen teğmenler, Seyahat kalkışması kapsamında yürütülen soruşturmalar, bayan cinayetleri, terörle iltisaklı belediyelere kayyum atanması üzere Türkiye gündemindeki birçok bahse değindi.
Turan, şöyle konuştu;
Gündem çok ağır. Hangi birisini sayayım. Zelzelelerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Demek ki, kusur, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın.
Eleştirel sözlere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri, çok sıklaştı. 10 küsur sene evvelki olaylara, artık yeni soruşturmalar açılıyor.
Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti başkanlarına ve belediye liderlerine daima yenileri ekleniyor.
Disiplinsizlik kabahatiyle teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor. Lakin, sarsıntı, yangın taciz, bayan cinayeti, iş kazası, üzere kamuoyunda infial yaratan kaç olayda, ya hatalılar bulunmuyor ya da kısa müddette hür kalıyorlar. Kamuoyu vicdanında cürüm ve ceza ortasında orantısızlık kanaati oluşuyor.
İster seçimle, ister atamayla gelen kamu vazifelilerinin misyonlarından alınmasının, yeni örneklerine şahit oluyoruz…”
İMAMOĞLU VE AYŞE BARIM’A ARKA ÇIKTI
Benzer istikamette telaffuzlarda bulunan dernek yetkilisi Ömer Aras, İmamoğlu davasının bilirkişisiyle yaptığı görüşmenin ses kaydını canlı yayında dinleten Halk TV’deki gazeteciler ve sanat topluluğunda monopolleşme teziyle hakkında soruşturma başlatılan Ayşe Barım olayına değindi. Aras, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ailesi üzerinden tehdit etmekle itham edilen ve hakkında soruşturma açılan İBB Başkanı İmamoğlu’na dolaylı destek açıklaması yaptı.
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın konuşması şöyle:
Son haftalarda politik hayatta da harika olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye liderleri misyondan alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti başkanı hakkında evvel soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatkarın menajerliğini yapan bir iş bayanı hakkında evvel soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Eksper görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda hata vardır, yoktur diyemeyiz fakat çok kısa müddette art geriye gelen bu olayların toplumda telaş yarattığını ve itimadı sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıyeten tutukluluğun istisna değil, kural hâline gelmesi üzere kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz.
