MİT duyurdu! Türkiye darbeyi indirdi! Oraya kaydılar! Terör örgütünün yeni hedefi!

MİA, terör örgütü DEAŞ’ın Afrika’daki yapılanmasına ilişkin çok boyutlu tehditleri husus alan “Yerel ve Bölgesel Dinamikleriyle DEAŞ Afrika” başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, örgütün kıta genelinde vilayetleşme stratejisiyle kurduğu yapıların, sadece güvenlik değil; siyasi, toplumsal ve çevresel boyutlarıyla da kıymetlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Afrika’da taban bulan radikalleşmenin, yalnızca ideolojik değil; etnik ayrışmalar, yapısal eşitsizlikler ve çevresel krizlerle de direkt bağlı olduğu belirtildi. Raporda tespit edilen dinamikler çerçevesinde hem ulusal hem memleketler arası güvenlik siyasetleri için stratejik teklifler geliştirildi.

AFRİKA’YI YENİ ÜS OLARAK KONUMLANDIRIYOR

MİA’nın raporuna göre DEAŞ, Irak ve Suriye’deki kayıplarının akabinde stratejik odağını Afrika’ya kaydırdı. Kıtadaki zayıf devlet yapıları, sosyoekonomik eşitsizlikler ve güvenlik boşlukları örgüt için yeni fırsatlar doğurdu. DEAŞ, bu coğrafyada vilayet sistemi üzerinden yine yapılanmış ve mahallî dinamiklerle uyumlu bağlar geliştirdi. Örgütün Sahel’den Mozambik’e kadar uzanan geniş bir alanda aktifliğini artırdığı gözlemlendi. Bu durum, DAEŞ’in klasik merkezi yapıdan adem-i merkeziyetçi bir modele yöneldiğini gösteriyor.

UCUZ TEKNOLOJİYLE OPERASYONEL ESNEKLİK

Raporda, örgütün operasyonel esnekliği de vurgulanırken DEAŞ’ın el imali patlayıcılar, sivil amaçlara yönelik baskınlar ve insansız hava araçları üzere taktiklerle aktifliğini artırdığı belirtiliyor. Mahallî gereç ve düşük maliyetli sistemlerin kullanımı, örgüte avantaj sağlanıyor. Bu taktikler, Mali, Mozambik ve Nijerya’da değerli güvenlik zafiyetlerine neden oluyor. MİA, bu esnekliğin örgütün müdahalelere karşı dirençli kalmasına katkı sağladığını söz ediyor.

ULUSLARARA MÜDAHALELER VE TÜRKİYE’NİN ROLÜ

Ulusal İstihbarat Akademisi, Türkiye dahil memleketler arası aktörlerin müdahalelerinin DEAŞ’ın Orta Doğu’daki tesirini sınırladığını lakin örgütün stratejik olarak Afrika’ya kaydığını belirtiyor.

Bu durum, bölgesel güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi ve kalkınma temelli stratejilerin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Raporda, eğitim, de-radikalizasyon programları, propaganda aksisi stratejiler ve şeffaf yönetişim ıslahatları önerilirken bu usul bir yaklaşım terörle gayrette uzun vadeli muvaffakiyet için kaçınılmaz görülüyor.

AFRİKA’DAKİ RADİKAL YAPILAR

Raporda DEAŞ’ın insan kaynağı yapısında etnik tansiyonların belirleyici rol oynadığına da dikkat çekilmektedir. Siyasi dışlanma, etnik ayrışma ve rekabet, örgütlerin güçlenmesini kolaylaştırmaktadır. Şiddet içeren radikalleşme süreçleri sadece ideolojik saiklerle değil; birebir vakitte bu etnik yapılarla da direkt bağlantılıdır. MİA, tahlil süreçlerinin etnik uzlaşıyı da içermesi gerektiğini belirtiyor.

Çok boyutlu gayret: güvenlikten eğitime

Rapor, DEAŞ’la uğraşın sadece askeri tekniklerle yürütülemeyeceğini ortaya koyuyor. MİA; hukukun üstünlüğü, sivil toplumun güçlendirilmesi, bayan ve gençlerin desteklenmesi, inanç önderlerinin iştiraki üzere başlıklarda tahlil teklifleri sunuyor. Bu çerçevede, eğitim programları ve medya iş birlikleri de bu çok boyutlu çabanın modülleri ortasında yer alıyor. Bu yaklaşım sayesinde sırf örgütle değil, onun beslendiği toplumsal yerlerle de tesirli gayret yürütülebileceği bedellendiriliyor.