Bilim adamlarından çılgın fikir: Kara deliğe gönderecekler! Bildiğimiz her şey değişebilir

Bilim insanları, küçük bir uzay aracını kara deliğe göndermeyi planlıyor. Maksat: Işık suratına yakın bir seyahatle Einstein’ın teorilerini sınamak. Misyonun mühleti: 100 yıl, kestirimi maliyeti: 1 trilyon sterlin.

KARA DELİĞE SEYAHAT: FİZİĞİ KÖKTEN DEĞİŞTİREBİLECEK BİR MİSYON PLANLANIYOR

Bilim dünyası, bilim kurgu romanlarını andıran bir vazife üzerinde çalışıyor.

• Şanghay’daki Fudan Üniversitesi’nden Profesör Cosimo Bambi liderliğindeki araştırmacılar, Güneş Sistemi’ne en yakın kara deliğe yanlışsız minyatür bir uzay aracı göndermeyi hedefliyor.
   
• Söz konusu araç, bir kağıt ceddinden daha hafif, fakat lazerlerle neredeyse ışık suratına çıkacak kadar süratli olacak.
   
• Amaç, kara deliğin etrafındaki uzay-zaman dokusunu direkt ölçmek ve Einstein’ın genel görelilik teorisini test etmek.

ATAÇ TARTISINDA BİR UZAY ARACI GÖNDERECEKLER!

Profesör Bambi’nin önerdiği uzay aracı klasik motorlu sistemlerle değil, “nanocraft” ismi verilen bir teknolojiyle çalışacak. Bu, bir mikroçipin ince ve hafif bir yelkenle birleşiminden oluşuyor. Dünya’dan ya da yörüngeden gönderilecek güçlü lazer ışınları bu yelkeni iterek uzay aracını ışık suratının üçte birine ulaştıracak.

Ancak bu teknolojinin büyük kısmı hâlâ teorik. Mevcut haliyle yalnızca lazer sistemlerinin geliştirilmesi 1 trilyon sterline (yaklaşık 1.2 trilyon dolar) mal olabilir. Ama Bambi bu maliyetin önümüzdeki 20-30 yıl içinde büyük ölçüde düşeceğini öngörüyor.

“Geçmiş 20 yıldaki teknolojik ilerlemeleri geleceğe uyarlarsak, maliyetin 1 milyar sterline kadar düşeceğini iddia edebiliriz,” diyor Bambi. Bu da günümüz uzay vazifelerinin bütçesine denk geliyor.

MİSYON MÜHLETİ: 100 YILA VARAN BİR SABIR TESTİ

Eğer uygun bir kara delik bulunursa, nanocraft bu deliğe 70-80 yılda ulaşabilir. Akabinde dataların Dünya’ya dönmesi için de 20-25 yıl daha gerekebilir.

Bu da toplamda yaklaşık 100 yıllık bir misyon mühleti manasına geliyor. Profesör Bambi’ye göre bu, imkânsız değil, sadece uzun vadeli bir bilimsel vizyon gerektiriyor.

“Eğer en yakın kara delik 40-50 ışık yılı uzaklıktaysa, teknolojik zorluklar çok daha artacaktır. Daha uzak olanlar içinse bu vazifeden vazgeçmemiz gerekebilir,” diyen Bambi, muvaffakiyetin büyük ölçüde kozmik bahta bağlı olduğunu belirtiyor.

EINSTEIN’IN TEORİSİ TEST EDİLECEK

Kara delikler, tabiattaki en ağır kütleçekim alanlarına sahip yapılar. Bu nedenle, Einstein’ın genel görelilik teorisinin sınanması için harika laboratuvarlar sunuyorlar. Teoriye nazaran uzay ve vakit, bu cins kütleçekim kuvvetleri altında muhakkak formlarda davranmalı.

Ancak birçok bilim insanı, gerçek kara delik etrafındaki şartların teoridekinden sapmalar gösterebileceğini düşünüyor. Vazife bu sapmaları direkt ölçmeyi hedefliyor.

“Bu vazife, kara deliğin etrafındaki kütleçekim alanını ölçmek, bu ölçümleri teorik öngörülerle karşılaştırmak ve tahminen de sapmaları tespit etmek için eşsiz bir fırsat sunacak,” diyor Bambi.

YENİ BİR FİZİĞİN KAPILARI ARALANIYOR MU?

Bu vazife sırf Einstein’ın teorilerinin doğruluğunu test etmekle kalmayacak, birebir vakitte fizik maddelerinin kara delik üzere uç şartlarda nasıl değiştiğini de ortaya koyabilir. Bu da bilim dünyasının yıllardır aradığı kimi sorulara net yanıtlar getirebilir:

• Uzay-zaman sahiden çöker mi?
   
• Işık neden kaçamaz?
   
• Fizik kanunları kara delikte değişiyor mu?
   

Bu ihtilal niteliğindeki misyon için şimdi yolun başında olsak da, bilim insanlarının kararlılığı geleceğe dair umut veriyor.