Savic: ‘Trabzonspor bana Atletico Madrid’i hatırlatıyor’
Karadağlı futbolcu, Trabzonspor Mecmuası’ndaki röportajında, mesleğine baktığında kendisini şanslı hissettiğini belirterek, “Çünkü çağdaş futbolda bir kulüpte uzun mühletler kalabilmek, tahminen futbolun içerisinde uzun müddetler kalabilmek çok kolay değil. Fakat evvel Manchester City, daha sonrasında 3 yıl Fiorentina ve daha sonra da 9 yıl boyunca Atletico Madrid’de oynama, o kulüplerin bir modülü olma fırsatı buldum. Bu nedenle çok memnunum. Zira geçmişe dönüp baktığımda sahiden kendi adıma düzgün bir iş çıkarabildiğimi düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
“Şimdi tekrar bir büyük kulüpteyim, Trabzonspor bana daha çok Atletico Madrid’i hatırlatıyor.” formunda görüş belirten Savic, şöyle devam etti:
“Oynadığım kulüpleri değerlendirdiğimde Trabzonspor’u başımda Atletico Madrid’e daha yakın bir kulüp üzere görüyorum. Gerek tarihi ve gerek muvaffakiyetleri açısından bu iki kulüp ortasında büyük benzerlikler var. Trabzonspor’u seçme sebeplerimden bir tanesi bu aslında. Zira İspanya’da olduğum periyotta Real Madrid ve Barcelona üzere değerli kulüplere karşı çaba eden ve birçok muvaffakiyetler kazanan kadronun bir parçasıydım. Burada da Trabzonspor, tarih boyunca İstanbul’un büyük kulüpleri Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı Anadolu’nun temsilcisi olarak uğraş etmiş ve bu rekabetten şampiyonluklar çıkarmış bir kulüp. Benim de burayı seçmemde kıymetli sebeplerden bir tanesi bu. Trabzonspor’un Atletico Madrid ile misal bir ruh taşıdığını düşünüyorum.”
“EN ÇOK ÇALIŞAN KİŞİ OLDUM”
Stefan Savic, futbol mesleğiyle ilgili olarak şunları kaydetti:
“Ben tahminen en yetenekli futbolculardan biri değilim, hiç olmadım tahminen ancak her vakit en çok çalışan kişi oldum. Her vakit her şeyini veren kişi oldum. Her vakit kanımın son damlasına kadar savaşan, gayret eden biri oldum. Münasebetiyle bugüne kadar şayet bir şey kazanabildiysem, futbolda başarılı olabildiysem bu çok çalışmanın bir eseri. Zira aslında Simeone’nin grubunda güzel çalışmazsanız asla oynayamazsınız. Muhakkak bir ideolojiye dayanan bir oyun sistemi var ve çalışmayan hiç kimsenin başarılı olma bahtı yok. Bu sistemde ben de çok çalıştım. Hiçbir vakit çalışmayı bırakmadım. Her şey için çaba etmeye çalıştım ve hiçbir şey atlamadan bütün ayrıntılarıyla birlikte gayret etmeye çalıştım.”
“ÖYLE BİR GOLÜN İPTAL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Tecrübeli futbolcu, Üstün Lig’deki hakem kararlarıyla ilgili niyetlerini şöyle aktardı:
“Bütün maçlarda yanlışlar yaşanabiliyor. Hakemler de yanılgı yapabilirler ve bu oyunun bir kesimi. Lakin 2025 yılına geldiğimiz, hakemlerin yardım alabileceği VAR üzere birçok yardımcı ögenin bulunduğu bu devirde hakemin bu derece yanlışlar yapabilmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil. Bu artık bir yerden sonra adalet anlayışınızı da ziyan vermeye başlıyor. Taşıdığınız formayı temsil edebilmek, ona ziyan gelmesini engellemek ismine doğal olarak reaksiyon vermeye başlıyorsunuz. Mesela Fenerbahçe ile oynadığımız maçta bana hiç kimse, iptal edilen gol öncesi Onuachu’nun yaptığı hareketin faul olduğunu anlatamaz. Bu türlü bir faul kararı dünya tarihinde olmamıştır. Zira yıllardır maç oynuyoruz, yıllardır temaslarda bulunuyoruz. O denli bir golün iptal edilmesi mümkün değil. O nedenle maçın hakeminin artık adalet anlayışından uzak kararlar almaya başladığına inandığım için ona reaksiyon verme gereği hissettim.”
Savic, daha evvel forma giydiği kadrolarda da hakem yanılgılarıyla karşılaştığını lisana getirerek, “Örneğin 2016 Şampiyonlar Ligi finalinde Real Madrid’e karşı oynarken tartışmalı bir ofsayt golüyle kaybettik. Lakin o periyot bize şunu söylemişlerdi, VAR yok, kameralar yok, hasebiyle hakemin değiştirebileceği bir şey yok. Bu bir yanılgı olarak görülebilirdi o devir için. Ancak artık 2025 yılındayız. Beni kızdıran şey esasen bu, VAR üzere gelişmiş kameralar üzere birçok takviye ögesi varken bu türlü bir yanılgıyı yapmanız mümkün değil. Ve böylelikle bir yerden sonra hakemin adalet hissinden çıktığını düşünüyorsunuz.” sözlerini kullandı.
Türk futbolunda kıymetli yatırımlar yapıldığını belirten Savic, şunları aktardı:
“Harcanan paralar, yapılan stadyumlar, inanılmaz isimler geliyor, inanılmaz şeyler yapılıyor. Çok büyük yatırımlar yapılıyor. Ancak birtakım maçlarda hakem idarelerinin ligin düzeyinde olmadığını net biçimde söyleyebilirim. Örneğin geçen sene Galatasaray-Fenerbahçe maçında Avrupalı hakem vardı. Maç idaresinde de hiç kimseye bir biçimde düzgün davranmaya çalışmadan, o anda hangi karar alınması gerekiyorsa, adalet neyi gerektiriyorsa o denli davranan bir idare gördük. Herkes hakemin kararlarında kabul etmişti. Bizim isteğimiz de bu. İster Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un stadında olsun, rakip kim olursa olsun hakemlerin adalet dağıtmaları, adaletli davranmaları. Bunu görmeyince de reaksiyon oluyor aslında. Sonuç olarak birtakım hakem kararlarının ligin düzeyinin altında olduğunu söyleyebilirim.”
