AK Partili Orhan Miroğlu Başkent Kulisi’nde

Orhan Miroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

(Bahçeli’nin çağrısı) Bölgede son derece olumlu karşıladılar. Radikalizmin içinden bir türlü çıkamayan kesitlerin dışında genel olarak çok âlâ karşılandı. ‘Biz Kürtler’ diye bir cümle kullanıyoruz fakat Kürtler de farklı fikirlerden etkileniyorlar. PKK ile alakalı olan Kürtler var, olmayan Kürtler var. Genel olarak çok güzel karşılandı. Devlet Beyin isminin geçtiği her yerde bölgede bir sevinç, bir memnuniyet hissettim. Biz oraya çay, kahve içmeye gitmiyoruz. Siyaset yapıyoruz. Diyarbakır ve Şarlıurfa’da kongrelerimiz olacak. Muhalif bölümler de dahil olmak üzere tüm bölümlerle, seküler Kürtler olsun herkesten edindiğimiz izlenim bu.

Barış sözü tüm demeçleri süsleyen bir söz. Bir demet içinde en değerli çiçek hangisiyle barış sözü de odur. Kızılelema fikri, ülkücü topluluğun tahayyülü. Bin yıllık bir hafızadan beslenen bir tahayyüldür bu. Türkiye, herkesin merak ettiği bir ülke. Herkesin ne yapacağını sorduğu bir ülke. Türk milliyetçisinin temel sorusu ne olmalı? Bu yeni şartlarda Türkiye Orta Doğu’da nasıl var olacak? ABD ile kurduğu bağlantılarda nasıl bir model üretecek. Bu vasıflarda bir ülke daha yok. 

“KÜRT SORUNU SONLARIMIZIN İÇİNDE KALMIYOR”

Orta Doğu’da 35-40 milyon Kürt varsa yarısı Türkiye’de yaşıyor. Bu halk topluluğunun birçok metropollerde yaşıyor. 

Kürt problemi dediğimiz şey bizim sonlarımızın içinde kalmıyor. Türkiye’nin Orta Doğu’daki Kürt varlığına yönelik paradigmasında önemli değişimler oldu. Bu türlü bilinçaltındaki bir ekip endişeye dayalı paranoyalar yavaş yavaş aşılıyor. Aşılma istikametinde çok adımlar atıldığını görüyorum. Bakan Fidan’ın her konuşmasında halklara dönük kurduğu çok müspet cümleler üzerine bile saatlerce konuşabiliriz. 

Cumhurbaşkanımızın manifesto niteliğindeki konuşması bence layıkıyla tartışılmadı. Lakin o bütün bu konuştuğumuz sorunlarda bir referans. 

“PKK’NIN ARTIK BU TÜRLÜ DEVAM EDEMEYECEĞİ EN BÜYÜK GERÇEKLERDENDİR”

Öcalan ne der ne demez bilemeyiz lakin beklenti aşikardır. Bir davet yapması beklenmektedir ancak yapsa da yapmasa da PKK’nın artık bu türlü devam edemeyeceği en büyük gerçeklerdendir.