Amerikalılar duyurdu: ‘Dünyanı en büyükleri Türkiye’de fabrika kuracak’
Gartner’ın, “2025 Temel Otomotiv Trendleri” raporu yayımlandı.
Raporda, global otomotiv dalının, emisyonlar üzerindeki düzenleyici baskı ve Çin’den gelen büyümeyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.
BİRÇOK FABRİKA KAPANMA RİSKİ VAR
ABD ve Avrupa Birliği’nde (AB) değişen siyasi ortamın araç emisyon düzenlemelerine ait tartışmayı yine açarak otomotiv sanayisi için belirsizlik oluşturulduğu aktarılan raporda, global araba markalarının kapasite fazlası ve fiyat rekabetiyle uğraş etmesi nedeniyle birçok Avrupa ve Kuzey Amerika araba fabrikasının bu yıl kapanma yahut satılma riskinin bulunduğu söz edildi.
“ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN HAKİMİYETİ ARTACAK”
Raporda, araba üreticilerinin, emisyon amaçları ve gümrük vergileri nedeniyle bu yıl Avrupa ve Amerika kıtasında üretim kapasitesini azaltacağına işaret edilerek, Batılı otomotiv üreticileriyle rekabeti artıran Çinli üreticilerin ise yazılım ve elektrifikasyondaki üstünlüğü sebebiyle elektrikli araçlarda hakimiyetlerinin artacağı öngörüldü.
“TÜRKİYE’DE FABRİKALAR KURABİLİRLER”
Gartner’in raporunda, “Kapasite fazlası üretim yıllardır birçok Avrupa ve Kuzey Amerika araba fabrikası için bir sorun teşkil ediyor. ABD ve AB tarafından Çin menşeili elektrikli araçlara uygulanan ithalat tarifelerindeki son artışın bu sorunu daha da kötüleştirmesi beklenen. Buna karşılık, Çinli araba üreticileri rekabetçi fiyatları korumak için Avrupa ve ABD’de ya da Fas yahut Türkiye üzere hür ticaret ortaklarında fabrikalar kurabilir.” tabirleri yer aldı.
Elektrikli araçların sevkiyatlarının bu yıl yüzde 17 artacağı aktarılan raporda, araba üreticileri tarafından pazarlanan tüm araç modellerinin yüzde 50’sinden fazlasının 2030’a kadar elektrikli araç olacağı varsayım edildi.
Gartner Araştırma Lider Yardımcısı Pedro Pacheco, hususa ait değerlendirmesinde, yazılım ve elektrifikasyonun otomotiv bölümünün dönüşümünün iki ana itici gücü olmaya devam edeceğini belirterek, “Ancak 2025’te araba üreticileri, bilhassa elektrikli araç pazarında, emisyon düzenlemelerine ait belirsizlikler ve Çin ile Batı ortasında artan ticari tansiyonlarla karşı karşıya kalacak.” görüşlerini kaydetti.