Ateşkes tehlikede: İsrailli uzmandan kritik iddia! Mossad faaliyetlerine devam ediyor

• Haber7

Komşu ülkelerine saldırmaktan geri durmayan, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren işgalci İsrail Devleti 13 Haziran günü İran’a füze saldırısı düzenlemiş ve 13 gün boyunca iki ülke karşılıklı olarak atak gerçekleştirmişti.

İsrail’in İran’a saldırması sonucunda ülkenin önde gelen devlet adamlarını öldürmüş,  İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu Kumandanı Hüseyin Selami, İran Atom Enerjisi Kurumu Eski Lideri Feridun Abbasi ve nükleer bilim insanı Muhammed Mehdi Tehrançi’nin hayatını kaybetmesiyle hücumlar tırmanmıştı. Fakat ABD’nin ortaya girmesi ile ateşkes imzalanmıştı.

İran hükümeti ise İsrail İstihbarat Servisi Mossad ismine casusluk yapan 44 kişiyi tutuklamış, “İsrail ile kontaklı çok sayıda casus ve paralı askeri tespit edilerek tutukladık” açıklamasında bulunmuşlardı.

İRAN’DAKİ PATLAMALARDA MOSSAD’IN PARMAĞI MI VAR?

İsrailli uzmanlar ise İran’da gerçekleşen patlamalara ait Mossad’ın hala faaliyet gösterdiğini sav eden açıklamalarda bulundu.

İki ülke için ateşkesin sırf süreksiz bir sükûnet getirdiğini fakat İran’ın içindeki patlamaların kuşkulu olduğuna değindi.

Tahran, Kerec, Kum ve öteki kentlerde de emsal patlamaların yaşanması sonrasında ise bölgede kuşkular Mossad’a ağırlaştı.

24 Haziran’da yapılan ateşkes mutabakatı sonrasında bir dizi patlama meydana gelmiş, İranlı yetkiler gaz sızıntısı nedeniyle gerçekleştiğini belirtmişti. 

“PATLAMALARDA BİR TERTİP VAR”

İranlı siyasi analist Dr. Nima Baheli Yedioth Ahronoth haber sitesine verdiği röportajda, “Bunlar münferit teknik arızalar değil, bir sistem var. Bu patlamalar çok sık meydana geliyor ve rejimin sessizliği tesadüf olamayacak kadar fazla” dedi.

Baheli, büyük ölçüde göz arkası edilen bir faktöre dikkat çekerek; İran’daki  patlamaların Afgan personellerin rolü olabileceği, Haziran ayındaki 12 günlük savaşın akabinde İran’da birden fazla inşaat, altyapı ve hassas lojistik misyonlarında çalışmış binlerce evraksız Afgan’ı zorla hudut dışı edilmesi nedeniyle gerçekleştiği savında bulundu.

Baheli’ye nazaran, bu bireylerin ani hudut dışı edilmesi beklenmedik bir reaksiyona yol açıyor olabileceğine değindi.

Baheli, evvelki çatışmalarda rejimin Afgan toplumunun İsrail ismine beşinci kol üzere hareket ettiğinden şüphelendiğini belirtti. Lakin bu sefer motivasyonun farklı göründüğünü vurgulayarak, “Şu anda yaşananlar, yabancı istihbaratla işbirliğinden çok intikam üzere görünüyor. Bunlar, şiddet kullanılarak dışlanmış, hakları ellerinden alınmış ve aşağılanmış beşerler. Şayet bu olayların gerisinde onlar varsa, aksiyonları İsrail ile uyumdan çok İslam Cumhuriyeti’ne yönelik öfkeyi yansıtıyor” diye belirtti.

HASSAS NOKTALARA YAPILAN TAARRUZLAR MOSSAD’I AKILLARA GETİRDİ

Moşe Dayan Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi ve Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak ise Mossad’ın İran içerisinde etkin olabileceği ihtimaline değinerek, “Bu akınların kimilerinin hassasiyeti ve hassas noktaları vurmaları nedeniyle Mossad’ın operasyonel imzasını andırıyor” dedi.

Yanarocak, Mossad’ın İran’da faaliyetlerine devam ediyorsa, operasyonların İsrail’in uzun müddettir devam eden istihbarat doktrininin bir kesimi olduğunu belirterek; “İsrail sırf hava gücüne güvenmiyor. Gaye odaklı, sessiz ve cerrahi kara harekâtları, daha geniş bir savaşı tetiklemeden düşman davranışlarını şekillendirmede ekseriyetle daha etkilidir” dedi.