Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, lokal televizyon kanallarına gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Azerbaycan’ın Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatına üye olmasının ülkenin yeni başarısı olduğunu vurgulayan Aliyev, adaylıklarını destekleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Aliyev, D-8’e üyeliklerinin hem büyük onur hem de büyük sorumluluk olduğunu lisana getirerek, “Azerbaycan, İslam dünyasının modülüdür. Biz tüm milletlerarası kuruluşlarda Müslüman ülkelerin çıkarlarını savunuyoruz. Bir kuruluşta eğer yönetici seçimi varsa, adaylar ortasında Müslüman varsa biz ona oy veriyoruz. Biz çok sayıda Müslüman ülkesine yardımlarda bulunduk. Biz bunula övünmüyoruz, bunu yaparken çok da açıktan yapmıyoruz. Kovid-19 periyodunda, Filistin halkının karşı karşıya kaldığı felaketle ilgili biz daima ön sırada olduk.” halinde konuştu.
Beşşar Esed rejiminin çökmesinin akabinde Türkiye’den sonra Suriye’ye insani yardım gönderen ikinci ülkenin Azerbaycan olduğunu kaydeden Aliyev, yardımları sürdürmeye hazır olduklarını vurguladı.
Aliyev, yeni dünya nizamının şekillendiğine işaret ederek, “2. Dünya Savaşı’nda sonra oluşan sistem artık potansiyelini kaybetti. Esas Batı ülkelerindeki siyasi ve manevi krizler de göz önündedir. Boşluklar daha da genişleyecek. Burada yeni önemli aktörlerin, önemli gündemlerle olaylara dahil olması mecburidir. Türk Devletleri Teşkilatının dünya çapında önemli güç merkezine dönüşebileceğini düşünüyoruz. D-8 de bu boşluğu doldurabilir. Bu fırsatı kaçırmamalıyız ve vakit kaybetmemeliyiz.” sözlerini kullandı.
“ERMENİSTAN FAŞİST DEVLETTİR”
Ermenistan’ın silahlanmasına da değinen Aliyev, “Ermenistan’ın silahlanması Güney Kafkasya için yeni tehdit kaynağıdır. Ermenistan’ın silahlanması yeni gerginliğe neden olacak. Biz bunu istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Biz artık savaş sayfası kapansın istiyoruz. Ama görüyoruz ki Ermenistan ve destekçileri bunu istemiyor. İntikam istiyorlar. Ermenistan faşist devlettir. Bu ülkeyi 30 yıl faşist niyetli beşerler yönetti. 30 yıllık işgal siyaseti yalnızca Ermenistan’ın eseri değil, ırkçı, İslam zıddı dış çevrelerin ortak eseridir. Biz bu türlü faşist devletle komşuyuz. Faşizm yok edilmelidir. Bunu, ya Ermenistan idaresi yok etmelidir ya da biz yapacağız.” diye konuştu.
Aliyev, Ermenistan’ın silahlanmasına seyirci kalmayacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ermenistan silahlanmayı derhal durdurmalıdır. Ona silah veren Fransa ve öbür ülkeler mutabakatları sona erdirmelidir. Verilen silahlar geri gönderilmelidir. Bizim koşullarımız bunlardır. Bunu kim nasıl anlıyorsa o denli anlasın. Biz bir kelam diyorsak demek ki hususa önemli yaklaşıyoruz. Barış müzakerelerindeki koşullarımızın da kabul edilmesini ümit ediyorum. AGİT Minsk Kümesi feshedilmeli, Ermenistan anayasası değiştirilmelidir. Şayet Ermenistan’a barış gerekmiyorsa bize de gerekmiyor. Biz barış muahedesi olmadan da yaşayabiliriz.”
“ZENGEZUR KORİDORU AÇILMALIDIR VE AÇILACAKTIR”
Azerbaycan’la Nahçıvan ortasında kurulması öngörülen ulaşım sınırlarına da değinen Aliyev, “Zengezur Koridoru açılmalıdır ve açılacaktır. Bunu ne kadar erken anlasalar yeterli olur. Biz bu durumda kalamayız. Nahçıvan’la direkt irtibatımız olmalıdır. Bu ilişki, Ermenistan’ın egemenliğine halel getirmiyor. 10 Kasım Bildirisi’nin hususlarını yerine getirmeliler. Biz 4 yıldan fazladır sabrediyoruz. 4 yıldan fazladır bunun müzakerelerle çözülmesini bekliyoruz. Tüm bunları dikkate almalılar. Bizi kızdırmasınlar ve anlasınlar ki burada kelam sahibi biziz. Azerbaycan, Güney Kafkasya’da öncü ekonomik ve askeri güçtür. Günümüz dünyasında da güç faktörü ön plandadır. Bunu hiç kimse unutmasın.” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN ÇIKARINA OLANLAR BİZİM DE ÇIKARIMIZADIR”
Aliyev, Suriye’de yaşanan değişimden, Türkiye ile Suriye’nin yeni hükümeti ortasındaki bağlardan çok şad olduklarını söyledi.
Türkiye’nin hudut komşusu Suriye’nin istikrarlı bir ülke olmasını istediğini belirten Aliyev, “PKK teröründen mustarip olan Türkiye, haklı olarak hududun dışında terörün yok edilmesini talep ediyor. Yalnızca talep etmiyor bunu başarıyor da. Türkiye’nin Suriye’nin gelişimindeki rolü çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Aliyev, Esed rejiminin çökmesinin akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüp kutladığını aktararak, “Türkiye’nin yanında olduğumuzu bildirdim. Bunu yapmaya da başladık. Türkiye’nin dayanağıyla birinci yardım kervanı yola çıktı. Türkiye’nin lojistik takviyesi olmadan bu olmazdı. Bizim Dışişleri Bakanlığı heyetinin Suriye’ye gitmesi de Türkiye’nin dayanağıyla oldu. Biz oraya katkı sunmak istiyoruz ki Türkiye’nin en azından bu hududunda teröre son verilsin. Bunun çok önemli jeopolitik değişim olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin öteki tüm hudutlarında da teröre yer olmamalıdır. Biz de Türkiye’nin müttefiki olarak her vakit onların yanındayız. Türkiye bunu biliyor.” dedi.
Türkiye ile Azerbaycan bağlantılarını müttefiklik seviyesine yükselten Şuşa Beyannamesi’nin her gün yeni faktörlerle zenginleştiğini söyleyen Aliyev, “Türkiye’nin çıkarına olanlar bizim de çıkarımızadır. Güvenliğimiz de, çıkarlarımız da, geleceğimiz de birdir. Orta Doğu’da büsbütün yeni durum oluştu. Güçlü Türkiye faktörü burada esas rol oynayacak. Biz de onun yanındayız. Yani gücümüz daha da artacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine bu kadar bağlı öteki ülkeler göremezsiniz. Biz çok ümitliyiz. Suriye’deki değişim bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. Birinci evvel Türkiye’ye nazaran Sonra kendimize nazaran. Zira 12 yıldır diplomatik bağlarımız yoktu. Esed periyodunda Suriye her vakit Ermenistan’ın destekliyordu. Ermenistan Suriye’yi yakın müttefik olarak görüyordu.” sözlerini kullandı.
“UZUN YILLARDIR FİLİSTİN DEVLETİNE SİYASİ, MANEVİ VE MADDİ TAKVİYE VERİYORUZ”
Filistin sıkıntısına ait de Aliyev, “Biz iki devletli tahlilden yanayız. Bağımsız Filistin devletinin kurulması bu çatışmaya son verecektir. Bunu herkes anlamalıdır. Biz uzun yıllardır Filistin devletine siyasi, manevi ve maddi dayanak veriyoruz. Filistin Büyükelçiliği uzun yıllardır Bakü’de faaliyet gösteriyor. Bu çatışma ne kadar erken sonlandırılırsa, Gazze’de ateşkes ne kadar erken ilan edilirse herkes için o kadar âlâ olacaktır. Biz bunu dilek ediyoruz.” diye konuştu.