Bakan Şimşek’ten net mesaj: “Enflasyona geçit yok, harcama disiplini kırmızı çizgimiz”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyon sürecinin kapsamlı formda ve kalıcı nitelikte ilerlediğini, muhtemel risklere karşı hazırlıklı olduklarını ve enflasyondaki düşüşün kesintiye uğramasına müsaade vermeyeceklerini söyledi.
Reuters’ın sorularını yanıtlayan Şimşek, “Yıl sonuna ait enflasyon varsayımımızı koruyoruz; dezenflasyon süreci için gerekli şartlar büyük ölçüde devrede… Dezenflasyon, öngördüğümüz rota doğrultusunda ilerliyor” dedi.
Enflasyonun bu yılı TCMB varsayım aralığı olan yüzde 19-29 bandında tamamlayacağını, 2026 yılında yüzde 20’nin altına, 2027 yılında ise tek haneli düzeylere ineceğini söyleyen Şimşek, enflasyon gayelerine “Para, maliye, gelirler ve arz taraflı siyasetlerin eşgüdümü” ile ulaşacaklarına dikkat çekti.
Şimşek, “Para siyaseti, talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyona güçlü takviye sağlarken, maliye siyasetinin artan eşgüdümü de bu çabayı tamamlıyor” dedi.
Petrol fiyatları, ek gümrük vergileri ve işlenmemiş besin fiyatlarını “yukarı istikametli hudutlu risk” oluşturan ögeler ortasında sıralayan Şimşek “olası şoklara karşı gerekli adımları atarak dezenflasyonun kesintiye uğramasını önleyeceğiz” dedi.
EKONOMİDE SERT İNİŞTEN FAZLA SÜREKSİZ YAVAŞLAMA
Şimşek’in ekonomik büyümenin bu yıl Orta Vadeli Program (OVP) amacı olan yüzde 4’ün “bir ölçü altında” gerçekleşebileceğini, bu durumun iktisatta sert bir inişten fazla, “geçici bir yavaşlamaya” işaret ettiğini söyledi.
Çıktı açığının ikinci çeyrek prestijiyle negatif bölgede kalmaya devam edeceğini belirten Şimşek yıl sonunda da bu görünümün korunacağını belirtti.
OVP gayelerinin altında bir cari açıkla yılı tamamlayacaklarına da dikkat çeken Şimşek, bütçe açığının öngörülerin üzerinde yılı tamamlayacağını da belirtti. Şimşek’in verdiği bilgiye nazaran, bütçe gelirleri öngörülenin altında kalacak lakin harcama tarafında mali disiplinden taviz verilmeyecek.
3 YILDA 40 MİLYAR DOLARI AŞAN DIŞ FİNANSMAN SAĞLANACAK
Kalkınma odaklı projeler için memleketler arası finans kuruluşlarından uygun şartlarda sağlanan dış finansmanın 2023 ve 2024 yıllarında toplam 17.4 milyar dolara ulaştığını belirten Şimşek, yıl başından bugüne yaklaşık 7 milyar dolar kaynak temin ettiklerini belirtti. Şimşek şöyle devam etti:
“Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile orta vadeli iş birliği çerçevemizi oluşturduk. Başka memleketler arası finans kuruluşlarının katkısıyla birlikte önümüzdeki üç yılda toplamda 40 milyar doların üzerinde dış finansman sağlamayı hedefliyoruz.”
Uyguladıkları ıslahatların tesirlerinin artık daha görünür hale gelmeye başlayacağı periyodun de geldiğini belirten Şimşek, “Reform ajandamızın merkezinde verimlilik var. Endüstride dönüşüm, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm alanlarında somut adımlar atıyoruz. Önümüzdeki devirde, bu ıslahatların tesirlerinin daha görünür hale geleceği bir sürece giriyoruz. Emelimiz; global kıymet zincirlerinde daha üst sıralarda konumlanan, orta vadede cari fazla veren ve sürdürülebilirliği temel alan güçlü bir ekonomik yapı inşa etmek” tabirlerini kullandı.
Yaklaşık iki yıl evvel genel seçimlerin arından vazifeye gelen ve iktisat siyasetlerini tekrar rasyonel tabana taşıyan Şimşek, bu süreçte uygulanan programın dış kırılganlıkları azalttığını ve makro-finansal istikrarı güçlendirdiğini belirtti.
Şimşek “bu program, çoklu ve ardışık şoklar karşısında gerçek bir gerilim testinden geçerek muvaffakiyetini kanıtladı. Artık kalıcı ve sürdürülebilir yüksek büyüme için sağlam bir yere sahibiz, Türkiye iktisadı olumlu bir döngüye girmiş durumda” dedi.
BÜTÇE AÇIĞI ARTACAK, HARCAMA DİSİPLİNİNDEN TAVİZ VERİLMEYECEK
Bütçenin gelir tarafında enflasyon muhasebesi ve büyümedeki yavaşlama nedeniyle, Orta Vadeli Program’a kıyasla “aşağı taraflı bir sapma” öngördüklerini belirten Şimşek, harcama tarafında ise bir sapma öngörmediklerini söyledi.
“Bütçenin harcama tarafında mali disiplinden en küçük bir sapmaya dahi müsaade vermedik, vermeyeceğiz” diyen Şimşek şöyle devam etti:
“2025 Bütçe Kanunu’nda belirlenen nominal harcama tavanı bizim için mutlak bir sınırdır ve bu hududun aşılmasına mutlaka müsamaha göstermeyeceğiz. Faiz dışı bütçe harcamalarında tıpkı geçen sene olduğu üzere, bütçe tavanının altında kalacağız.”
OVP’de 2025 için bütçe açığının ulusal gelire oranını yüzde 3.1 öngörüldüğünü hatırlatan Şimşek şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayımlanan rapora nazaran, yıl sonunda bu oranın yüzde 3.9 düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu sapmanın temel nedeni, vergi gelirlerindeki zayıf performanstan kaynaklanıyor. Ayrıyeten, nominal ulusal gelirin seyrine bağlı olarak, bütçe açığında bu oranın bir ölçü üzerine çıkılması da mümkündür.”
