Başkan Erdoğan’dan İzmir tepkisi: Tarihin en karanlık devrini yaşıyor! Perişan durumda!
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir 8. Olağan Vilayet Kongresi’ne katıldı.
Erdoğan’ın açıklamalarından kıymetli başlıklar;
Birinci Dünya Savaşı’nda İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye hüzne bürünmüştür. Halide Edip Adıvar’ın ahidi kalbimizde yaşıyor. Milletimiz İzmir’in istiklalini Türkiye’nin istiklali ile bir tutmuştur. İstiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkmanın timsali olduğu için milletimiz İzmir’e sıkı sıkıya sahip çıkmıştır.
İZMİR’İN DENİZİ, CADDELERİ, SOKAKLARI PERİŞAN VAZİYETTEDİR
İzmir’e sahip çıkmak bu kente aşkla hizmet etmekle olur. Bugün lokal idarelerin ve kentin temsilcilerinin birçoklarının İzmir’e sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek görüyorum.
İzmir’in çabucak tüm mahalleleri, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten öbür her işi yapıyor.
TARİHİN EN PERİŞAN BÖLÜMÜNÜ YAŞIYOR
Yağmur çiselense İzmir’e su basıyla, yaprak kıpırdasa İzmir yaşanmak hale geliyor. Altyapı hiç yok. İzmir tarihinin en karanlık, bakımsız, perişan devranını yaşıyor.
CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir’in temsili konusunda ikrar etmekte kalıyor. kendi başarısızlıklarını Atatürkçülükle, çağdaşlıkla gizlemeye çalışması da farklı bir hastalık. İzmir daima geriliyor. Bunlar ilericilik kisvesi altında yağma nizamını devam ettirmek için uğraşıyorlar.
Ülkenin en değerli suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet etmeleri için seçilen liderler İstanbul’da siyasi ikbal peşinde koşarlar. Makûs idareden ötürü emekçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıklarının ardında kendi partilerinin silueti belirir. Eski ve yeni liderlerin kente zerre kadar yararı olmayan şahsî hengameleri ayyuka çıkar. Hakaret hatasından yargılanan edepsizleri evvel protokole alıp başköşeye oturttular sonra özür dilerler. Karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan bir İzmir fotoğrafı var. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir’in temsilindeki meseleleri ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Kendi misyonlarını yapmaktan aciz idarelerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, ilericilik örtüsüyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması da farklı bir hastalık. İzmir, her alanda daima geriliyor lakin bunlar ilericilik kisvesi altında yağma tertiplerini devam ettirmek için canhıraş bir biçimde uğraşıyorlar”
BELEDİYELERDE SOYGUN DÜZENİ
Kötü gidişat İzmir’in kaderi değil. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcu. Belediyelerde soygun tertibi kurmayı ‘kent uzlaşısıyla’ girdiler.
İZMİR’E NE YARARLARI OLDU
Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğundan çıkarıp, Türk düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşıma aleti haline bunlar getirdi. Eski genel liderleri bu kentin milletvekili oldu.
Pekala, buradan size ve tüm İzmirlilere soruyorum: Topunun birden İzmir’e tırnak ucu kadar bir yararı, hizmeti dokundu mu? Var mı bu Genel Liderler kentimize şunları şunları kazandırdı diye üç beş başlık sayabilecek birisi? Yok. Zira yapılan hiçbir şey yok. Tahminen geride hiçbir eser, hiçbir hizmet bırakmadılar. Ancak her İzmir’e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Gazi’nin emaneti olan Cumhuriyete en büyük ziyanı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizmi kimseye bırakmayan işte bu mirası yediye tayfa vermektedir.
Palavra yanlış toplumsal medya üfürükleriyle eskiyi yüceltmeye çalışan güruhun hedefi ümitsizliği körüklemektir. Bunlar kağıt üzerinde kökenleri ve inançları ne olursa olsun ülkelerini hiçbir vakit vatan olarak içselleştirmemiş mankurtlardır. Bizim inancımızda ümitsizlik neredeyse küfre muadildir. Bizim umutlu olmak için çok sebebimiz var.
“TÜRKİYE OLARAK KENDİMİZİ HİÇBİR PROBLEMİN DIŞINDA TUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Türkiye olarak kendimizi hiçbir problemin dışında tutmamız mümkün değildir. Rusya-Ukrayna savaşından, Suriye’deki ihtilale, Akdeniz’deki güç çekişmelerine kadar her bahis bizim gündemimizdedir.
“ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK”
Artık eski Türkiye yok. Global tesir alanımızı geçmişle mukayese etmeye kalkmak ülkemize yapılacak en büyük haksızlık olur.”
“EKONOMİDE GAYELERE ULAŞACAĞIZ”
Son yıllarda yaşanan ekonomik meşakkatler vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da bu süreksiz periyottur. Enflasyonla çabamızın somut sonuçları bu yıl sonuna gerçek daha güzel görülecektir. İktisat programımız amaçlarımıza ulaştıkça sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdan başlayarak herkesin refahını artıracak adımları atacağız. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeyi sürdüreceğiz.
‘TÜRKİYE’NİN DİK DURUŞUNU DAİMA SÜRDÜRECEĞİZ’
İçeriden ve dışarından yapılan sabotajları, ihanetleri savuşturarak bugünlere geldik. Allah ömür verdikçe milletimizle birlikte Türkiye’nin dik duruşunu daima sürdüreceğiz. İzmir’in bu çabaya tarihine ve şanına layık katkı vereceğine inanıyorum.
ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMAK MECBURİYETİNDEYİZ
Elbette önümüzde yapmamız gereken çok iş, çözmemiz gereken çok sorun, aşmamız gereken çok mani var. Dünyanın en kadim coğrafyasının en beğenilen yerine sahip olup da dikensiz gül bahçesi misali bir hayat tasavvur etmek gerçekçi değildir. Tarihin her devrinde olduğu üzere bugün de çabucak her ülkenin gönlünde bu topraklara sahip olma isteğinin yattığından hiç kuşkunuz olmasın. Bazıları bunu dillendiriyor lakin gönülde yatan aslanı biz çok uygun biliyoruz. Bunun için de ülkemize vatan topraklarıyla, devletiyle, insanıyla tüm kazanımlarıyla sıkı sıkıya sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bunu beceremeyen toplumların nasıl acılar çektiğini, hangi zillete maruz kaldığını işte sizlerde görüyorsunuz.
Türkiye’yi tıpkı duruma düşürmek için içerden ve dışardan yapılan sabotajları, kurulan tuzakları, sergilenen ihanetleri birer birer savuşturarak bu günlere geldik. Allah ömür verdiği surece de milletimizle birlikte Türkiye’nin bu dik duruşunu, bu amansız çaba kararlılığını daima sürdüreceğiz. İzmir’in önümüzdeki devirde bu uğraşa, tarihine ve şanına layık bir katkı vereceğine inanıyorum.
