BMGK’da Suriye konuşuldu: “Saldırganlığın durdurulması için birlik olunmalı”
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi “Orta Doğu’daki durum” gündemiyle toplanarak Suriye’deki son gelişmeleri ele aldı. Birçok ülke, İsrail’in Suriye’ye yönelik taarruzlarını kınadı.
İsrail’in Suriye’ye yönelik taarruzları dünyanın yansısını çekerken, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu “Orta Doğu’daki durum” gündemiyle toplanarak Suriye’deki son gelişmeleri ele aldı. BM Orta Doğu, Asya ve Pasifik’ten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, oturumda yaptığı konuşmada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sivillere yönelik her türlü şiddeti açık biçimde kınadığını hatırlatarak, “Genel sekreterin 14 yıllık acımasız çatışmaların akabinde Suriye halkının barış ve uzlaşma fırsatını elinden alan, mezhepsel gerginlikleri körükleyen hareketler dahil sivillere yönelik her türlü şiddeti açıkça kınadığını yineliyorum” ifadelerini kullandı. Suriye’deki etnik azınlıkların haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Khiari, “Bu bağlamda, Suriye Devlet Başkanlığı tarafından yapılan, ihlalleri kınayan, sorumluların hesap vereceği istikametindeki açıklamayı not ediyorum. Suriyeli yetkililere, bu soruşturmanın şeffaf, memleketler arası standartlara uygun ve süratli bir biçimde tamamlanması davetinde bulunuyorum. Bu, Suriye’nin ayrım olmaksızın tüm vatandaşlarını koruyacağı ve adaleti sağlayacağı tarafında itimat tesis etmesi açısından önemlidir” dedi.
“İSRAİL’İN SURİYE’YE YÖNELİK ATAKLARI TEKRAR İNŞA EFORLARINA ZİYAN VERİYOR”
BM Genel Sekreteri Antonio Guteress’in İsrail’in Suriye’ye yönelik son hava taarruzlarını da kınadığını hatırlatan Khiari, “Bu ataklar, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmenin yanı sıra, Suriye’nin kendi içinde ve bölgeyle barış içinde yine inşa edilmesine yönelik eforlara da ziyan vermektedir ve Suriye’yi son derece hassas bir devirde daha da istikrarsızlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı. Suriye’nin tekrar inşa sürecinde diyalog ve kapsayıcılığın değerine dikkat çeken Khiari, “Süveyda’da ve Esad sonrası Suriye’de güvenlik ve istikrar lakin gerçek bir uzlaşıyla ve Suriye’nin çeşitlilik arz eden toplumunun tüm bileşenlerinin iştirakiyle sağlanabilir. Tüm Suriyeli paydaşları diyaloga davet ediyor ve Birleşmiş Milletler’in hesap verebilirliği sağlayan, ulusal güzelleşmeyi teşvik eden ve Suriye’nin uzun vadeli güzelleşme ve refahının temelini atan kapsayıcı ve muteber bir siyasi geçişi desteklemek üzere Suriye halkıyla birlikte çalışmaya hazır olduğunu vurguluyorum” formunda konuştu.
“BM GÜVENLİK KURULU İSRAİL SALDIRGANLIĞININ DURDURULMASI İÇİN BİRLİK OLMALIDIR”
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız da, Suriye’nin 14 yıl süren savaşın akabinde yine inşa sürecine girdiğini ve zorluklara karşın kısa müddette birçok muvaffakiyete imza attığını belirterek, “İsrail’in saldırganlığı, Suriye’nin toplumsal ahenk temelinde yine inşa uğraşlarına ziyan vermektedir. İsrail’in askeri müdahaleleri, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü de tehdit etmektedir” dedi. Milletlerarası toplumun İsrail’in her türlü saldırganlığını reddetmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, “BM Güvenlik Kurulu tansiyonun derhal azaltılması ve İsrail saldırganlığının durdurulması için birlik olmalıdır” çağrısında bulundu. Türkiye’nin Suriye’nin yanında olduğunu belirten Yıldız, “Türkiye, Suriye’nin tüm Suriyeliler için barış, istikrar ve refah dolu bir geleceği garanti altına alma uğraşlarını desteklemeye kararlıdır” formunda konuştu.
SURİYE’DEN İSRAİL’İN HÜCUMLARINA KINAMA
Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Koussay Aldahhak ise İsrail’in ülkesine yönelik ataklarının “BM üyesi bir devletin egemenliğinin açık bir ihlali” olduğunu vurguladı. İsrail’in taarruzlarını şiddetle kınayan Aldahhak, “İşgal ve hücumları, İsrail’in Suriye’nin istikrarını baltalamayı ve ülkeyi çatışmaya sürüklemeyi amaçlayan sistematik siyasetlerinin bir uzantısıdır. İsrail’in bu hücumları Suriye’nin kendi güvenlik ve istikrarını sağlama ve iç gerginlikleri denetim altına alma eforlarını engellemeyi amaçlamaktadır” diye konuştu. Suriye’nin Türkiye’nin de modülü olduğu arabuluculuk gayretlerine cevap vererek gerginliği azaltmaya çalıştığını vurgulayan Aldahhak, “Suriye halkı, hiçbir dış gücün kendilerini ülkelerini parçalamayı ve istikrar gayretlerini baltalamayı amaçlayan bir savaşa sürüklemesine müsaade vermeyecektir” dedi.
“İSRAİL TAARRUZLARI MEMLEKETLER ARASI HUKUKUN İHLALİ”
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise, İsrail’in Suriye’ye yönelik ataklarını kınadıklarını belirterek, “Bu hücumlar milletlerarası hukukun, BM Kuralı’nın ve 1974 tarihli Kuvvetler Muahedesi’nin açık bir ihlalidir” dedi. Rusya’nın, Suriye’nin egemenliğini, birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini hatırlatan Nebenzia, “Dışarıdaki yahut içerideki aktörlerin, bilhassa kışkırtıcı etnik ve dini gerginlikler yoluyla Suriye’deki kırılgan durumu kendi jeopolitik çıkarları için kullanmalarına müsaade veremeyiz” ikazında bulundu.
“İSRAİL’İN HAREKETLERİ SİYASİ GEÇİŞ SÜRECİNE ZİYAN VERİYOR”
Çin’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang da İsrail’in Suriye’ye yönelik hücumlarına reaksiyon göstererek, “İsrail’in hareketleri memleketler arası hukuku ihlal ediyor ve Suriye’nin barışı ve istikrarı ile ülkedeki siyasi geçiş sürecine ziyan veriyor” dedi. Çin’in İsrail’in ataklarını kınadığını belirten Geng, bu taarruzların hemen durdurulması davetinde bulundu. Geng ayrıyeten İsrail’in Golan Zirveleri dahil Suriye topraklarından mümkün olan en kısa müddette çekilmesi gerektiğini vurguladı.
“ABD İSRAİL’İN TAARRUZLARINI DESTEKLEMEDİ”
ABD’nin BM Süreksiz Temsilcisi Dorothy Shea ise Süveyda’daki şiddeti kesin lisanla kınadıklarını belirterek, tüm taraflara diyalog davetinde bulundu. Ülkesinin Suriye’nin geleceği için tüm taraflarla bağlantısı sürdürdüğünü vurgulayan Shea, “Bu doğrultuda, Suriye hükümetini, geleceğe yönelik yol haritasını belirlemede öncülük etmeye çağırıyoruz” diye konuştu. Suriye’de sivillere yönelik şiddet argümanlarına değinen Shea, “Hükümet, tüm makûs muamele tezlerini soruşturmalı ve failleri adalet önüne çıkarmalıdır” daveti yaptı. ABD’nin İsrail’in Suriye’ye yönelik son ataklarını “desteklemediğini” söz eden Shea, “ABD İsrail’in son ataklarını desteklemese de, mevcut krizi ele almak ve iki hâkim devlet ortasında kalıcı bir muahedeye ulaşmak için hem İsrail hem de Suriye ile en üst seviyede diplomatik temas halindeyiz. Lider Donald Trump, kendi vizyonunu; kendisi ve komşularıyla barış içinde olan istikrarlı bir Suriye ve refah içindeki bir Orta Doğu olarak net bir formda ortaya koymuştur. Komşular ortasında, bilhassa İsrail ve Suriye ortasında barış, bu vizyonun kritik bir unsurudur” değerlendirmesini yaptı. Trump’ın Suriye’nin ulusal birliğini desteklediğini vurgulayan Shea, “Bu gaye doğrultusunda etkin biçimde çalışıyoruz ve birebir amaca yönelik uğraş gösteren müttefiklerimiz Türkiye, Fransa, Birleşik Krallık, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar’ın takviyesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
