Cengiz Aytmatov Enstitüsü açılıyor!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin himayesinde, Türk dünyasının sembol isimlerinden Kırgız edebiyatçı, gazeteci, tercüman, diplomat ve siyasetçi Cengiz Aytmatov ismine kurulan enstitü, 15 Şubat’ta MHP Genel Merkezi Gün Sazak Konferans Salonu’nda düzenlenecek açılış merasimiyle çalışmalarına başlayacak.
Enstitü, Türk milletinin kalbi ve ruhu olarak nitelendirilen Cengiz Aytmatov’un yapıtlarını ve Türk dünyasının ortak edebi mirasını gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. Enstitünün açılışında, Aytmatov’un romanlarının yapay zeka ile oluşturulan görsellerinden oluşan stant de beğeniye sunulacak.
MHP Genel Lider Yardımcısı ve Enstitü Lideri Prof. Dr. İlyas Topsakal, enstitünün kuruluş emeli ve çalışmalarına ait AA muhabirine açıklamada bulundu.
Cengiz Aytmatov’un Türk kültüründe değerli bir yeri olduğunu belirten Topsakal, “Cengiz Aytmatov, Türk milletinin, Türk kavimlerinin kalbi ve ruhudur. Tarih, töre, gelenek, örflerimiz, adetlerimiz ve edebiyatımız yani literatürümüz… Bunların ortaya konması, bunların açığa çıkartılması, bunların nasıl yaşandığına dair çocuklarınızın da bilgi sahibi olması gerekiyor. Bunu nasıl yaparsınız? Bunu büyük insanlarınız yaşatarak, büyük insanlarınızın yapıtlarını ortaya koyarak ve onları gelecek kuşaklara aktararak yaparsınız.” diye konuştu.
“ENSTİTÜNÜN MİSYONU GELENEĞİMİZİ GELECEK JENERASYONA AKTARMAK”
Cengiz Aytmatov’un son periyodun en büyük edebiyatçılarından biri olduğuna dikkati çeken Topsakal, Aytmatov’un hem Sovyetler Birliği devrinde hem de 1990’dan sonra Türk kavimlerini, bilhassa Kırgız coğrafyasını merkez alarak geleneklerini ve örflerini yaşatmaları ile bağımsız devlet olmaları yolunda büyük katkılar sunduğunu vurguladı.
Prof. Dr. İlyas Topsakal “Enstitünün misyonu, Cengiz Aytmatov yapıtlarıyla bizlere öğrettiği geleneğimizi, göreneğimizi gelecek jenerasyona aktarmak.” dedi.
“GEÇMİŞLE GELECEK ORTASINDAKİ KÖPRÜ”
Türk devletlerinin her birinin büyük tarihi ve kültürel geçmişleri olduğunu vurgulayan Topsakal, şunları kaydetti:
“Hepimizin büyük bir geçmişi, büyük kıssaları var. Destanlarımızı biliyorsunuz. Mesela Manas Destanı, dünyanın en büyük destanıdır. İlyada’yı, Hindistan’daki Mahabharata destanlarını yahut Çinlilerin destanlarını okuyoruz, fakat bunlar Manas’ın yanında çok küçük kalıyor, biliyor musun? Bu destanın 1,5 milyon mısrası var. Edige Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Göç Destanı üzere birçok destanımız var. Bunlar İslam’dan evvelki periyoda ilişkin. İslam’dan sonraki periyoda ilişkin Köroğlu Destanı, Battalgazi Destanı ve Karahanlılara ilişkin destanlarımız da bulunuyor. Ebu’l-Gazi Bahadır Han’ın destanı da bunlardan biridir. Bu destanlar, aslında geçmiş kimliğimizle direkt irtibatlıdır. Cengiz Aytmatov, bu destanlardaki kıssaları romanlaştırarak gençlerin geçmişleriyle bağ kurmasını sağlıyor. Bu türlü büyük beşerler olmadığı sürece milletinizin, Türkler olarak dünyada kendi özgün kimliğiyle var olma bahtı da kalmıyor. Günümüzde üniversal bir dünyada iç içe yaşıyoruz ve bu dünyada kendi kimliğimizle var olabilmek için bu türlü güçlü yapıtlara sahip olmamız gerekiyor.”
“ORTAK LİTERATÜRDE ÖRNEK ESERLER OLUŞTURULACAK”
Enstitünün emellerine değinen Topsakal, “Bu enstitünün hedefi, başta Cengiz Aytmatov’un yapıtlarını, 34 harfli Türk dünyasının ortak alfabesinde bastırmak ve ortak literatürde örnek eserler oluşturmak. Ortak literatürde örnek eserler oluşturmak olarak düşündük. İnşallah bu fikrimizde Genel Başkan’ımızın bize açtığı yolda devam edeceğiz ve yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Aytmatov’un 2008’de hayatını kaybettiğini ve seçkin bir devlet insanı olan, lakin Stalin idaresi tarafından 1938’de kurşuna dizilen babası Törekul Aytmatov’un Bişkek’teki Cet Beyit Mezarlığı’ndaki kabrinin yanına defnedildiğini belirten Topsakal, enstitünün yönetim kurulu üyeleriyle Aytmatov’un kabrini ziyaret edeceklerini söyledi.
Kabir ziyaretinin akabinde bir açılış programını da Kırgızistan’da gerçekleştireceklerini lisana getiren Topsakal, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’den sonra Kırgızistan’da da enstitümüzün açılışı olacak. Faaliyetlerimize böylelikle başlayacağız. Üçüncü açılışın Londra yahut Amerika’da olmasını düşünüyoruz. Cengiz Aytmatov’un yapıtlarının en çok satıldığı yerlerde programlarımızı sürdüreceğiz ve gençlerimizi bu yapıtlarla buluşturacağız. Artık Türk kültürü ve Türk halklarının mirası, sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde yaşatılıyor. Türk dünyası dediğimizde bir coğrafya tanım ediyoruz fakat Türkler her yerde yaşıyor. Türk gençlerinin kültürünü, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini ve tarih ile bağlarını dünyanın her köşesinde müdafaası gerekiyor. Enstitünün hedeflerinden biri de bu, gençlerimizi gelecekle ve kendi tarihimizle buluşturmak.”
