Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Malezya’da dünyaya Gazze mesajı: ‘Kimsenin gücü yetmez’
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya’da Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği toplantısı kapsamında kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu biçimde;
Dünyada kutuplaşma daha da arttı. Son devirde global rekabet daha da yıkıcı hale geldi. Dünya daha yıkıcı bir hale geldi. Soğuk savaşın ana aktörlerinin kurbanları daima mazlumlar oldu.
“ADALETSİZ NİZAMA İTİRAZ EDİYORUZ”
Adalet yoksa, barış ve huzur olamaz. Mazlumu zayıfı değil; zengini koruyan yapının devamı mümkün değil. Haklıyı, mazlumu değil; güçlüyü, zorbayı, zengini koruyan yapının devam etmesi yanlışsız değil. Adaletsiz tertibe itiraz ediyoruz. Yeni bir global nizama gereksinim var. Herkesi kucaklayan, adil bir sistem inşası zorunluluktur. Ekonomiden güvenliğe yeni bir global sisteme muhtaçlık var.
Haklıyı, mazlumu, zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı, seçkini, zengini koruyan bu yapının tıpkı biçimde devam etmesi gerçek da mümkün de değildir. Çünkü adaletin olmadığı, adaletin yabanî çıkarlar uğruna rafa kaldırıldığı bir yerde insanlık ismine barış, huzur ve kalkınma olmaz.
Bundan 80 yıl öncesinin inanılmaz koşullarında insanlığa biçilen bu elbise kabul edelim ki dünyamıza artık çok dar geliyor. Bunun da işaretlerini geniş bir yelpazede hepimiz görüyoruz. Dahası son devirde giderek artan dayatmaları imtiyazlarını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları olarak kıymetlendiriyoruz. Haklı olanın güçlü değil, gücü elinde bulunduranın her vakit haklı çıktığı bu adaletsiz nizama itirazımızı her tabanda açıkça lisana getiriyoruz.
Türkiye olarak biz şuna inanıyoruz. Her şeyden evvel nüfusu yaklaşık 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz. Dünya nüfusunun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, global istikrar ve barışa hizmet etmesi elbette beklenemez. Tıpkı durum global idare sisteminde temsil imkanı bulamayan öbür kümeler için de geçerlidir. Dolayısıyla iktisattan diplomasiye, ticaretten güvenliğe, meselelerin tahlili için yeni bir anlayışa, yeni bir global nizama gereksinimimiz var.
“HEDEF, 10 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ”
Çatışmaların değil barışın, dehşetin değil itimadın, terörün değil huzurun hâkim olduğu dünyaya inanmamız gerekiyor. Daha adil bir dünya mümkündür.
Burada şunu da tüm samimiyetimle söz etmek durumundayım. Gerçek manada bir değişimin yaşanabilmesi için yalnızca kendi maruz kaldığımız adaletsizliklere itiraz etmemiz yetmez. Kendi hakkımızı savunurken oburlarının yaşadığı haksızlık ve acılara da gönlümüzü açma hamasetini gösterebilmeliyiz. Unutmayalım ki altta kalanın canının çıktığı bir yerde sadece üzüntü olur, gözyaşı ve acı olur. Biz Türkiye olarak işte bu türlü bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. Üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız ve bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmenin uğraşını veriyoruz.
Tüm bunları yaparken yeni paydaşlıklar tesis etmenin dış ilişkiler ve iş birliği ağımızı zenginleştirmenin gayretindeyiz. Asya’nın artan ehemmiyetinin de şuuruyla 2019 yılında ilan ettiğimiz Yine Asya vizyonumuz kapsamında kıtayla bağlarımızın ve iş birliğimizin kuvvetlendirilmesini amaçlıyoruz. Ortadan geçen 5 yılda bu manada değerli gelişmeler kaydettik.
“MALEZYA’NIN HER VAKİT MÜSTESNA BİR YERİ OLDU”
Bu açılımımızda Malezya’nın her vakit müstesna bir yeri oldu. Malezya ile bağlantılarımızı 2014 yılında stratejik paydaşlık düzeyine 2022 yılında da kapsamlı stratejik paydaşlık seviyesine yükselttik. Halklarımız ortasındaki esaslı ve yakın münasebetlere yakışır formda iş birliğimizi somut adımlarla tahkim etmeye başladık. Bizim için Malezya 35 milyona yaklaşan nüfusu dinamik iktisadı ve yetişmiş insan kaynağıyla bölgesindeki öncü ülkelerin en başında geliyor.
Münasebetlerimizi teknolojik iş birliği ve ortak üretim vizyonuyla bilhassa bu çeşit bir yaklaşımla geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu vizyonumuzun meyvelerini toplama etabına geldik. TUSAŞ Malezya yüzden fazla Malezyalı genç mühendise çalışma imkanı sunan faal bir tesis haline dönüştü. Savunma sanayi firmalarımızın iş birliği ile ikinci parti kıyı misyon gemileri inşa edilmeye başlandı. ANKA İHA’lar konusunda kıymetli iş birliğimiz var. Ticaret hacminde ortaya koyduğumuz amaçlara uygun olarak 2024 yılında 5 milyar doları aştık.
Malezya’yla Müslüman dünyasını ilgilendiren hususlar başta olmak üzere birçok noktada tam bir dayanışma içinde hareket ediyoruz. Malezya’nın bilhassa Gazze ve Filistin davasına verdiği takviyesi takdirle takip ediyorum. Malezya’nın İslam düşmanlığıyla çabada sergilediği dirayetli tavrını memnuniyetle karşılıyorum. Malezya ile D8 kapsamındaki bağlantılarımızı ilerletme ve ekonomik kalkınma iş birliğini artırma konusunda da kararlıyız.
“KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ…”
Bakın burada bir konunun altını münhasıran çizmek isterim. İsrail’in soykırım uyguladığı Gazze’de katliamların başladığı birinci günden itibaren çok ağır bir diplomasi trafiği yürüttük. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil tüm platformlarda İsrail’in devlet terörüne dikkat çektik. Zulmü lanetledik, Filistin’in haykıran sesi olduk. Gazze’ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardımın yanı sıra İsrail’le ticari münasebetleri büsbütün durdurarak reaksiyonumuzu çok net ortaya koyduk. Akınların sona ermesi ve sorumluların milletlerarası hukuk önünde hesap vermesi için de her türlü uğraşı gösterdik. Elbette 15 ay boyunca aralıksız süren bu uğraşlarımızdan ötürü çok baskı gördük. Tehdit edildik. Siyonist lobinin prestij suikastlarına maruz kaldık. Lakin hiçbir vakit zulme ve zalime boyun eğmedik. Gazzeli ve Filistinli mazlumları bir an olsun sahipsiz bırakmadık. Bu süreç bizlere milletlerarası sistemin acizliğini de gösterdi.
Burada asıl konuşulması gereken şudur. Bakınız Gazze’de 61 binden fazla günahsız şehit oldu. Okullar, kiliseler, mescitler, üniversiteler bombalandı. Gazze’deki binaların neredeyse yüzde 80’i yıkıldı. 50 milyon tonu aşkın devasa bir enkazdan bahsediliyor. Gazze’deki yıkımın mali faturasının 100 milyar dolar olduğu iddia ediliyor. Bu ağır faturanın müsebbibi de İsrail ve Netanyahu hükümetidir. İsrail kendi başına bu faturayı kesinlikle lakin kesinlikle ödemelidir.
Asrın en yırtıcı soykırımı yaşandı. Gazze’de 2 milyon insan, son asrın en barbarca soykırımlarından birini yaşadı. İsrail stratejik gayesine ulaşamadı. İsrail’in hukuk tanımaz, şımarık tutumunu sürdürdüğünü görüyoruz.
Gazze planını ciddiye almıyoruz. Filistin halkına ikinci Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez.
“DEPREM BÖLGESİNDE YIL BİTMEDEN 452 BİN KONUT VE İŞ YERİNİ TESLİM EDECEĞİZ”
ÜBurada şunu da dikkatinize getirmek isterim. Biz 6 Şubat 2023 sarsıntılarında sahiden büyük bir yıkım yaşadık. 53 binden fazla canımızı kaybettik. 311 bini aşkın bina kullanılamaz hale geldi. Bu vahim tabloya karşın zelzelenin üzerinden 2 yıl bile geçmeden enkazı kaldırdık. İnşaatlara başladık ve şimdiye kadar 201 bin konutu teslim ettik. Bu yıl bitmeden 453 bin konut ve iş yerini teslim edeceğiz. Birebir inşa ve ihya muvaffakiyetini Gazze’de de İslam dünyası olarak sergileyebiliriz.
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.
App Store Google Play Takip Et
