‘Daltonlar’ iddianamesi: Üyelerini 15-20’li yaşında gençlerden seçiyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Kabahatler Soruşturma Ofisince hazırlanan 1676 sayfalık iddianamede, 2 kişi “maktul“, 1 kişi “mağdur“, 78 kişi “müşteki” ve 69’u tutuklu, 9’u firari 105 kişi ise “şüpheli” olarak yer aldı.
Suç örgütünün ortaya çıkış süreci ile yapısının anlatıldığı iddianamede, firari durumda olan örgüt elebaşı Barış Boyun’un Türkiye’deki örgüt faaliyetlerinin devamını sağlayabilmesi maksadıyla hata örgütünün farklı çalışma alanlarında farklı şahısları yönetici durumunda görevlendirdiği ve örgütün silahlı aksiyon kümesinin elebaşılığını firari kuşkulu Beratcan Gökdemir’in yaptığı belirtildi.
İddianamede, Gökdemir’in Yenibosna’da aktif olan ve kendilerine “Daltonlar” diye isim takılan bir kümenin başında olduğu, Gökdemir’e bağlı olarak hareket eden kümenin, Barış Boyun hata örgütü ismine çok sayıda silahlı atak, taammüden öldürme ve yağma hareketi gerçekleştirdiği tabir edildi.
Rusya’da tutuklu olduğu bilinen Gökdemir’in Mart 2024’te Barış Boyun hata örgütünden ayrıldığı ve “Daltonlar” olarak bilinen cürüm örgütünün elebaşı olarak hareket etmeye başladığı kaydedilen iddianamede, yapılan saha ve istihbari çalışmalarda Gökdemir’in kendisine bağlı hareket eden örgüt mensupları tarafından gerçekleştirilen hareketlerden elde edilen haksız çıkar ile silahların adil ve eşit olarak hisse edilmemesi sebebiyle Boyun’dan ayrıldığı tarafında bilgi edinildiğine ait tespitler yer aldı.
“15-20 YAŞINDAKİ GENÇLERİN SOKAK CÜRÜM ŞEBEKELERİNİ ANLATAN İNTERNET TABANLI DİZİLERDEN ÇOK ETKİLENİYORLAR”
İddianamede, “Daltonlar“ın bilinen yer altı cürüm örgütlerinden örgütlenme, insan kaynağı ve cürüm metotları bakımından besbelli farkları olduğu belirtilerek, “Örgütün üyelerini 15-20’li yaşlar aralığındaki gençlerden seçtiği, bu gençlerin bilgisayar oyunlarıyla yetiştikleri, sokak hata şebekelerini anlatan internet tabanlı dizilerden çok etkilendikleri, cürüm örgütü elebaşının ve yöneticilerinin toplumsal medya platformları üzerinden paylaştıkları görüntü ve fotoğraflarla meydan okumada bulundukları, intikam yeminleri ettikleri, örgüte üye gençlerin adeta ülke içerisinde ‘kamikaze dronu’ üzere kullanıldığı“na dair tespitlere yer verildi.
Gökdemir’in örgütün elebaşılığını, Batın Can Gökdemir, Ahmet Mustafa Timo, Bünyamin Yıkar, Murat Özavşar, Murat Küçükyavuz ve Sinan Memi’nin ise örgütün yöneticiliğini yaptığı anlatılan iddianamede, örgüt elebaşına ve yöneticilerine mutlak bir bağlılık ile itaatin bulunduğu, örgüt elebaşı ve yöneticilerinin verdiği talimatlara harfiyen uyulduğu, bu şahıslara “Abi” olarak hitap edildiği, örgüt içinde çok yeterli işleyen bir bağlantı, savunma ve bilgi toplama sistematiğinin bulunduğu kaydedildi.
Suç örgütünün, kolluk kuvvetinin muhtemel operasyonunu engellemek ya da en az zayiatla atlatmak gayesiyle gerek kendi deneyimleri gerekse medyaya yansıyan polis operasyonlarından edindikleri deneyimler sayesinde birtakım önlemler aldığı söz edilen iddianamede, örgütün idare takımı ve üyelerinin daima üzerlerinde silahla dolaştıkları bilgisi yer aldı.
İddianamede, örgütün hedefleriyle ilgili şu tabirler kullanıldı:
“Cebir ve şiddet kullanarak halkı ve hasım oldukları silahlı cürüm örgütü üyelerini sindirmek, hakimiyet sürdükleri bölgede nam yapmak, hasım kümelerinden intikam almak, korkulan güç haline gelmek, İstanbul’da silah, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, para karşılığında adam öldürme, yaralama ve yağma kabahatlerini tek elden yürütmek, İstanbul’da bulunan tüm yerleri haraca bağlayıp gücünü artırarak büyümek.”
Örgüt şüphelilerinin çoğunluğunun daha evvel karışmış olunan isimli olaylardan ötürü kolluk kuvvetlerinin teknik takip metotlarını bildikleri ve bu nedenle telefon kullanmadıkları aktarılan iddianamede, olay yerlerine de çoklukla üçüncü bireyler ismine tescilli, kiralık ya da çalıntı araçlarla gittikleri belirtildi.
“GENÇ JENERASYON ÜZERİNDE HAYRANLIK OLUŞTURUP TAKİPÇİ KAZANMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR”
Örgütün toplumsal medyada yüksek bir popülariteye eriştiği kaydedilen iddianamede, şu sözlere yer verildi:
“Sosyal medya platformlarında yurt dışında bulunan örgüt elebaşı ve yöneticileri başta olmak üzere lüks araç ve yerlerde, değerli marka giysi ve aksesuarlar ile silahlı paylaşımlar yaparak birinci kademede genç jenerasyon üzerinde hayat biçimlerine ve örgüte yönelik bir hayranlık oluşturup takipçi kazanmaya çalışmaktadırlar. İkinci evrede, yurt dışındaki örgüt elebaşı ve yöneticileri toplumsal medya üzerinden kendileri ile irtibata geçen örgüt sempatizanı gençler ile yazılı yahut manzaralı görüşme sağladıktan sonra eylemsel kabiliyeti olduğuna kanaat getirdikleri bireylerin İstanbul’da bulunan daha kıdemli pozisyondaki örgüt üyeleri ile irtibatını sağlamakta, bu örgüt üyeleri de şahısların yol masraflarını karşılayıp, bu şahısları örgüt meskenlerine yerleştirmektedir.”
Örgütün 63 aksiyonunun anlatıldığı iddianamede, “Daltonlar hata örgütünün üç farklı hareket stratejisi bulunmaktadır. Birincisi, maddi durumu güzel iş adamı ve esnaflara yönelik ‘haraç, sokak hakkı, müdafaa parası, hükümlü parası, ceza’ üzere telaffuzlarla hata örgütüne maddi gelir sağlamak ve örgütü kuvvetlendirmek emeliyle haksız menfaat temin etmeye çalıştıkları yağma teşebbüsleri. İkincisi, kendi kabahat örgütlerine hasım olan cürüm örgütlerine mensup yahut müzahir kişi ve işletmelere yönelik silahlı akınlar. Üçüncüsü ise taşeron halde maddi menfaat karşılığı üçüncü şahıslara yönelik gerçekleştirilen silahlı hareketlerdir.” denildi.
CEZA İSTEMİ
İddianamede, firari şüpheliler Beratcan Gökdemir, Bünyamin Yıkar ile Murat Küçükyavuz, tutuklu şüpheliler Ahmet Mustafa Timo, Sinan Memi, şüpheliler Murat Özavşar ile Batın Can Gökdemir’in “suç işlemek hedefiyle örgüt kurma“, “tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs“, “tasarlayarak taammüden öldürme“, “nitelikli yağma”, “nitelikli yağmaya teşebbüs“, “silahla tehdit“, “nitelikli hırsızlık“, “kasten yaralama“, “silahla taammüden yaralama“, “resmi dokümanda sahtecilik“, “tehlikeli unsurların müsaadesiz olarak bulundurulması yahut el değiştirmesi“, “mala ziyan verme“, “genel güvenliğin taammüden tehlikeye sokulması” ile “6136 Sayılı Kanun’a muhalefet” cürümlerinden farklı başka 2 kere ağırlaştırılmış müebbet, 711’er yıldan 1281 yıl 6’şar ay mahpus ile 53 biner günden 230 biner güne kadar isimli para cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
İddianamede, bu şüphelilerin, yönetici pozisyonunda bulundukları için öteki örgüt üyelerinin hareketlerinden de sorumlu tutuldukları kaydedildi.
Diğer şüphelilerin de misal kabahatlerden değişen oranlarda mahpusla cezalandırılması talep edilen iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
