Deprem bölgesine 584 milyar lira kaynak ayrıldı
Bakan Kurum, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) aylık yayımlanan “Kriter” mecmuasına röportaj verdi.
Deprem bölgesini dünyanın en büyük inşaat alanına dönüştürdüklerinin belirten Kurum, zelzeleden etkilenen 11 vilayette kurulan 1900 şantiyede, 182 bin mimar, mühendis ve işçinin haftanın 7 gün 24 saati çalıştığını vurguladı.
En son 24 Ocak’ta Malatya’da 46 bin 307 yeni yuvayı daha hak sahiplerine teslim ettiklerini anımsatan Kurum, bugüne kadar 201 bin 431 bağımsız kısmın afetzedelere kazandırıldığını hatırlattı.
Hedeflerinin bu yılın sonunda zelzele bölgesinin tamamında 453 bin konutu ve bağımsız kısmı vatandaşlara teslim etmek olduğunun altını çizen Kurum, “Deprem bölgesinde asla tasarruf yok. 11 vilayetimizi bir an evvel ayağa kaldırmak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.” tabirini kullandı.
Depremin akabinde yaraları süratle sarabilmek için bugüne kadar yaklaşık 2 trilyon lirayı aşan meblağda yatırım gerçekleştirildiğini aktaran Kurum, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“2025 bütçesinde ise sarsıntı bölgesinin yine inşası ve ihyası için tam 584 milyar lira kaynak ayırmış bulunuyoruz. Üstelik bu sayı, sırf konut inşa çalışmalarını değil ekonomik ve toplumsal hayatı yine canlandırmayı hedefleyen, tarım, sanayi, ticaret ve hizmet bölümlerinde, altyapıdan üstyapıya kadar her alanda, tüm bölümleri destekleyen büyük ve küçük ölçekli projeleri içermektedir.”
İLK KONUTUM ARSA PROJESİ
Bakan Kurum, röportajda İstanbul’daki “Kentsel Dönüşüm Seferberliği”ne de değindi.
İstanbul’da 7,5 milyon konut ve iş yerinin 1,5 milyonunun yüksek risk altında olduğunu belirten Kurum, “Daha da vahimi, 600 bin konut ve iş yeri her an çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tablo, yalnızca bir tehdit değil tıpkı vakitte kararlı ve bahadır adımlar gerektiren bir durumdur. Bakanlık olarak, İstanbul’un 39 ilçesinde bugüne kadar 907 bin bağımsız ünitenin dönüşümünü tamamladık. Şu anda ise ‘Yarısı Bizden’ kampanyamızla dönüşüm sürecine ivme kazandırıyor, İstanbul genelinde 193 bin bağımsız kısmın dönüşümünü süratle sürdürüyoruz. ‘Yarısı Bizden’ ile vatandaşlarımıza dönüşümde büyük bir kolaylık sağlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de bugüne kadar dönüştürülen 3,7 milyon konutla, 15 milyon kişiyi inançlı yuvalara kavuşturduklarını belirten Bakan Kurum, şu anda imali devam eden 735 bin konutun dönüşümünü de en kısa müddette tamamlamayı hedeflediklerini açıkladı.
Kurum, Birinci Meskenim Arsa Projesi ile Temmuz 2025’e kadar arsa tahsis süreçlerini tamamlamayı, yıl sonuna kadar ise bu projeyi kapsayan 100 bin toplumsal konut üretmeyi amaçladıklarını aktardı.
“İZMİR KÖRFEZİ’Nİ KURTARMA UĞRAŞIMIZI SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”
Bakan Kurum, İzmir Körfezi’nde yaşanan etraf felaketinin herkesi derinden üzdüğünü, Körfez’den alınan numunelerde, amonyak düzeyinin hudut pahanın tam 50 kat üzerinde olduğunun belirlendiğini bildirdi.
“Bu, İzmir Körfezi’nin karşı karşıya olduğu vahim tabloyu gözler önüne sermektedir” tabirini kullanan Kurum, şunları kaydetti:
“Yerel idarelerin de üzerlerine düşen vazifeleri yerine getirmesi hayati kıymet taşımaktadır. Maalesef şu ana kadar hiçbir şey yapılmamış. Her seçimde Körfez’de yüzmeyi vadediyorlar fakat gelinen noktada Körfez’de yaşamak bile mümkün değil. Şu anda baktığımızda Körfez aslında mahallî idarelerin önleyemediği kirlilik yükünü kaldıramıyor. Arıtma tesisleri yetersiz. Sık sık kontrol gruplarımız alanda çalışmalar yapıyor, her kontrolde tıpkı problemlerle karşı karşıya kalıyor. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere hepsi, ancak fakat demeden sorumluluklarını yerine getirmeli. Biz, milletimizle el ele vererek İzmir Körfezi’ni kurtarma gayretimizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu, siyasi bir tercih değil, geleceğe karşı duyduğumuz tarihi bir sorumluluktur.”
Bakan Kurum, Marmara Denizi’ndeki müsilajın oluşum nedenlerinin ortadan kaldırılması için karasal yüklerin azaltılmasının en öncelikli ve en tesirli tedbir olarak öne çıktığını belirterek, belediyelerin, Marmara Denizi Müdafaa ve Hareket Planı’na sadık kalması gerektiğini vurguladı.
