Erdoğan’dan dünyaya çağrı! Çarpıcı açıklama: Hayalleri sona erdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lefkoşa’da “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmi Töreni”nde konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Kıbrıs Türk halkının barışa ve huzura kavuştuğu Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bizi Lefkoşa’da bağrına basan tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. seneyi devriyesinde can veren şehitlerimizi değerle yad ediyorum. Kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Kıbrıs Barış Harekatı’nın kararlı liderliğini üstlenen periyodun başbakanı merhum Bülent Ecevit’i, başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan hocamızı, ömrünü Kıbrıs davasına adamış Alparslan Türkeş’i, Adnan Menderes’i ve Fatih Rüştü Güçlü’yü şükranla minnetle yad ediyorum. Rauf Denktaş’ı da rahmetle anıyor anılarını hürmetle selamlıyorum.
“ENOSİS HAYALLERİ KURANLAR HÜSRANA UĞRATMIŞTIR”
Öncelikle şunun altını çizerek söz etmek isterim. Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller karşısında garantörlük yükümlükleri çerçevesinde atılmış yasal bir adımdır. Kıbrıslı kardeşlilerimizle birlikte ENOSİS hayalleri kuranları hüsrana uğratmıştır. Ada’ya huzur ve barış gelmiştir. 1955’te EOKA terörü ile başlayan 1974’e kadar Kıbrıs Türk’ünü baskı altında bırakan o karanlık periyot milletimizin yüreğine kazınmıştır. 1571’den beri Ada’nın asli ögesi olan Kıbrıs Türk halkı kendi öz yurdunda sığıntı üzere yaşanmak zorunda bırakıldı. O vahamete tanım etmek kolay değil.
“MÜZAKERE MASALARINDAN DAİMA KAÇTILAR”
Cennetten bir modül olan bu topraklar sözlerin bile anlatmakta yetersiz kaldığı vahşet günlerine tanıklık etti. Artık birileri çıkıyor, ‘geçmişi büsbütün geride bırakalım’ diyor. Güzel de biz kumsal katliamını, noel vahşetini, Erenköy direnişinde toprağa düşen gençlerimizi nasıl unutabiliriz. Bayraktar Türk Alayını her birinizin ailesinden çıkan mücahitleri unutmak mümkün mü? Kıbrıs Türk’üne çektirilen zahmetleri yapılan ambargoyu nasıl unutabiliriz? Kimse kusura bakamasın, biz Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimize yapılanları asla unutmayız. Ada’nın tek başına sahip olmalarına müsaade verilmeyeceğini bildikleri için Rumlar daima çözümsüzlük peşimde koştu. Müzakere masalarında kaçtılar. Masayı her devirdiklerine tahlil istediklerini ileri sürdüler. Kıbrıs Türklerini azınlık görüp kelamda devletlerine yamamaya çakıştılar. Federal tahlile karşı, Rumlar üniter devlet tutturmuşlardır.
TÜM DÜNYAYA ÇAĞRI
Buradan tüm dünyaya bir defa daha davetimizi yapıyoruz. Milletlerarası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlantıları bir an evvel kurmalıdır.
Doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalıdır. Bugün gelinen noktada ne memnun ki Kuzey Kıbrıs, Türk Cumhuriyeti’nin memleketler arası alanda görünürlüğü her geçen gün artıyor. Rumlar kendini adanın tek hakimi ve sahibi üzere göstermeye çalışsa da artık Türk devletleri teşkilatında, İslam işbirliği teşkilatında, ekonomik işbirliği teşkilatında temsil edilen bir Kuzey Kıbrıs, Türk Cumhuriyeti vardır.
