İletişim Başkanı Duran: Cumhurbaşkanımızın duruşu Filistin halkı için umut kaynağı oldu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, “Adaleti hiçe sayan, memleketler arası hukuku görmezden gelen bu hallere karşı Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu net ve odunsuz duruş, Filistin halkı için bir umut kaynağı haline gelmiştir.” tabirini kullandı.
Duran, NSosyal hesabından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 80. Genel Heyeti’nde yaptığı konuşmaya ait paylaşımda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sefer daha adaletin, vicdanın ve insanlığın sesi olduğunu belirten Duran, “Dünyanın farklı köşelerinde yaşanan zulme karşı sessiz kalmayan Sayın Cumhurbaşkanımız, özellikle Gazze’de suçsuz sivillere yönelen soykırım karşısında güçlü ve bahadır bir duruş sergileyerek, tarihe not düşmüştür.” değerlendirmesini yaptı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve heyetinin BM’ye iştirakinin engellendiği bir atmosferde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kürsüdeki kelamlarının sırf Türkiye’nin değil, global vicdanın da sesi olduğunu vurgulayan Duran, şunları kaydetti:
“Adaleti hiçe sayan, memleketler arası hukuku görmezden gelen bu hallere karşı Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu net ve odunsuz duruş, Filistin halkı için bir umut kaynağı haline gelmiştir. Cumhurbaşkanımız, mazlumların yanında olmayı ve zalimlerin karşısında dimdik durmayı sürdüreceğini, ‘daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu’ bir defa daha ilan etmiştir. Konuşmasında lisana getirdiği kararlılık, yalnızca Filistin için değil, adaletin ve barışın tesisi için gayret eden tüm dünya milletleri ismine büyük bir mana taşımaktadır. Bugün BM kürsüsünde yükselen ses, zulmün değil hakikatin sesi, karanlığın değil aydınlığın sesi olarak yankılanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu liderliği, Türkiye’nin milletlerarası arenada adalet ve insanlık ismine oynadığı öncü rolün en somut göstergesidir.
Türkiye olarak, memleketler arası hukuk ve insani bedellerin hiçe sayıldığı bir devirde, hakkın ve hakikatin yanında durmaya devam edecek, Filistin başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyaların umudu olmayı, milletimizin tarihi misyonu ve ahlaki sorumluluğu olarak görmeye devam edeceğiz.”
