İran ve İsrail’den Suriye’yi bölme planı! YPG’den teklif
61 yıllık diktatör Baas rejiminin devrilmesinin akabinde yaralarını sarmaya çalışırken, İran ile İsrail ise ülkeyi karıştırma peşinde.
PKK işgal bölgesinden iki kıymetli isim Abdulaziz Temo ve Dr. Mehdi Davut son gelişmeleri gazetemize kıymetlendirdi. PKK-YPG sıkıntısının hemen çözülmesi gerektiğini söyleyen Kürt kanaat başkanlarından Abdulaziz Temo “Artık Rakka, Kamışlı, Şeddadi, Rümeylan, Malikiye, Ayn el-Arab, Ayn İsa ve Tabka halkı da özgürlüğü tatmak ve öbür bölgelerle bu sevinci birlikte yaşamak istiyor. Öteki yandan Suveyda’da birtakım Dürzi ayrılıkçılar ve Lazkiye, Tartus Nusayri bölücü klikler de tüm umutlarını PKK-YPG terör koridoruna dikmiş durumda. Suriye’nin geleceği bu terör işgal sınırının olağanlaşmasına ve bütün Suriye’nin tesis edilmesine bağlı. Bir yandan İsrail öbür yandan İran karmaşa ve ülkeyi bölecek toplumsal patlamaları organize etmeye çalışıyor” dedi.
YPG’DEN YENİ TEKLİF
PKK terör örgütünün Suriye yapılanması sorumlusu Şahin Cilo’nun ABD ordusuna ilişkin bir helikopterle Şam-Dumayr’a gidip Ahmet Şara ile görüştüğünü söyleyen Bağımsız Suriyeli Kürtler Birliği Lideri Temo “PYD elebaşısı orada petrol kuyuları, hudut kapıları ve tüm resmi dairlerin teslimine hazır olduklarını söyledi. Şam ile pazarlıkları YPG’nin merkez orduya entegrasyonu ve siyasi alanda bölgesel otonomi seviyesinde başladı. Tüm teklifl eri reddedildi ve gelinen noktada birçok talepten vazgeçerek Suriye’nin bir modülü olarak kalmak istediklerini belirttiler. Şara’nın iletisi çok netti ve esnemedi. Bu kararlılık sonrası PKK en baştaki isteklerden vazgeçtiğini belirtti ve Suriyeli olmayan teröristlerin (Kandil kadrosu) ülkeyi terk etmesi, Suriyeli PKK-YPG-SDG takımının da Haseke, Rakka, Ayn İsa, Tel Temir, Şeddadi ve gibisi, kuzeyde bulunan yerleşim ünitelerinde polis, zabıta, gümrük müdafaa, gardiyan üzere misyonlarda istihdam edilmesi biçiminde yeni talepte bulundu. Buna karşılık petrol ve gaz kuyuları, barajlar, hudut kapıları, ziraat-tarım merkezleri ve tüm resmî kurum ve kuruluşların zamanına hazır olduklarını lisana getirdiler. Hatta kimi kuyularda evre süreçleri başladı” dedi.
PEŞ PEŞE GÖRÜŞMELER
Temo şöyle devam etti: Tıpkı PKK üzere Suriye’de yaşama bahtı kalmayan İran ile görüşme ve iş birliği trafi ği de arttı. Örgütün bir numarası Şahin Cilo, Şam’da iken siyasi kanatta yer alan İlham Ahmed ise Süleymaniye’de İran İhtilal Muhafızları Kumandanı İsmail Kaani ile görüştü. Hamaney’e yakın isimlerden Mehdi Hanalizade Suriye ihtilalinin ertesinde YPG’ye daha ağır dayanak verileceğini duyurmuştu. Hatta bu mevzuda ortak tehdit olarak nitelendirdiği Türkiye’ye karşı ABD ile ortak hareket edebileceklerini söylemişti. Alanda artan hareketlilik tam da bu açıklamaya paralel seyrediyor. İlham Ahmed, 5 gündür bölgede ve İranlı generalle birlikte KYB, KDP idaresi ile de ikili temaslarını sürdürüyor. Bir yandan ABD, İsrail, İran, Fransa üzere ülkeleri başka taraftan KYB ve KDP’yi de bu oyuna dahil etmeye çalışıyor. Gaye PKK-Kandil teröristlerinin tasfi yesi ile doğan boşluğu Peşmerge ile doldurmak. Şunu herkes çok uygun bilsin ki Suriye’de PKK-YPG’nin en büyük ihaneti ve eziyeti Kürtleredir. PKK belası def edildiği gün 600-700 bin insan konutuna, yurduna döner. Cezaevleri sivillerle dolu. Öldürülen ve nereye atıldığı aşikâr olmayan binlerce gariban insan var. Şam’da kurulan yeni hükûmetten ümitvarız lakin bu mevzuda Kürtler ve genel manada bölge insanı Türkiye’den büyük beklenti içerisinde. Bunu Ankara’daki yöneticiler görsün ve bilsin.
YPG RUHSAL OLARAK ÇÖKTÜ
Türkiye’nin 8 Aralık ihtilalinden evvel ve sonra DEAŞ’a operasyon konusunda yaptığı teşebbüsler ABD ve koalisyon güçleri tarafından engellendi. Suriyeli bir öbür Kürt kanaat başkanı Dr. Mehdi Davut “DEAŞ gerçekliğinin ortaya çıkması birçok Batılı istihbarat servisinin gerçek yüzünü ortaya çıkaracak. Bu sebeple PKK’nın inisiyatifi ne terk ederek kör, sağır ve dilsizi oynuyorlar. Türkiye’nin ya da Şam’ın DEAŞ’a yapacağı müdahaleyi de ellerindeki bu PKK-YPG’yi yasallaştıran kozun kaybolması yanında kabahatlerinin da ortaya çıkmaması için engelliyorlar. Lakin her cinsten müdafaa kalkanına karşın gerçek manada bitişin eşiğindeler. Yüzde 70-80’i Araplardan oluşan yapı çözüldü. 60-70 bin civarında olan terörist sayısı 20 binin altına düştü. Ne ÖSO ne de Şam idaresiyle savaşacak güçleri falan yok. Blöf yapıyorlar. Ruhsal olarak da çöktüler. Ne koparırsak kâr mantığı ile pazarlık yapmaya çalışıyorlar” sözlerini kullandı.