İsrail medyası: Türkiye projeye gözünü dikmiş durumda, İsrail’in tekelini elinden alabilir

İsrail gazetesi Haaretz’te Zvi Bar’el imzasıyla yayımlanan tahlilde, Gazze’nin tekrar inşası sürecine ait ayrıntılara yer verildi.

ABD Başkanı Trump, Gazze’deki Filistinlilerin başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya atmıştı.

TRUMP’IN ‘YIK-YAP’ MANTIĞI

Yazıda, “Hamas’ın yönettiği ve denetlediği Gazze halkının kuzeye dönüş seyahati, Trump’ın Gazze’yi sakinlerinden ‘temizleme’ ve bölgeyi yine inşa etme teklifine bir yanıt niteliğinde” denilerek Trump’ın gayrimenkul jargonuyla ‘yık-yap’ mantığı “Filistinlilerin topraklarına sıkı sıkıya bağlılığını tabir eden ‘sumud’ (direniş) kavramını göz gerisi ediyor. Bu kavram, toprakların bombalarla, mermilerle ve yıkımla dolu olsa bile, vatanı terk etmeme kararlılığını temsil ediyor.” kelamlarıyla eleştirildi.

TÜRKİYE VE KATAR İLGİLİ

Bar’el, İsrail’in Türkiye ve Katar’ın tekrar inşa projelerine dahil olmasına karşı çıkmasına karşın Suudi Arabistan ile Türkiye ortasındaki yakın alakalar, Türkiye ile Katar ortasındaki bağlar ve her ikisinin de Trump ve ailesiyle olan temasları, İsrail’in Gazze’nin geleceğini belirleme konusundaki inhisarını elinden alabileceğini vurguladı.

GAZZE’NİN TEKRAR İNŞASI 40 MİLYAR DOLARI BULABİLİR

Gazze’deki çatışmaların akabinde BM’nin yayımladığı bir rapora nazaran, 1.8 milyon kişinin evsiz kaldığı ve altyapıdaki direkt hasarın 18.5 milyar dolara ulaştığı kaydedildi. Gazze’nin büsbütün tekrar inşasının 40 milyar doları bulabileceği ve 2040’a kadar sürebileceği öngörülüyor.

Bar’el, Gazze’nin tekrar inşasıyla ilgili milletlerarası müzakerelerin kıymetine dikkat çekerken, bu süreçte Mısır, Türkiye, Katar ve başka Arap ülkelerinin ekonomik ve diplomatik çıkarlarını göz önünde bulundurduğunu belirtti. Fakat İsrail’in bu aktörlerin projede yer almasına karşı duruşu, diplomatik tansiyonları artırabilecek bir öge olarak kıymetlendirdi.

GÜÇ İSTİKRARLARI DEĞİŞEBİLİR

Gazze’nin tekrar inşası, sırf insani bir krizle çaba değil, birebir vakitte bölgedeki ülkeler için ekonomik ve diplomatik çıkarların formlandığı bir süreç olarak öne çıkıyor. Haaretz, bu projeye yönelik aktörlerin birbirleriyle yarışırken, bölgedeki güç istikrarlarının de değişebileceğine işaret ediyor.