Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen, AK Parti Kocaeli Vilayet Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’nde konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, iktidara geldikleri devirden sonra eğitim alanında yapılanların ihtilal niteliğinde olduğunu söyledi.
Bakan Tekin, Bülent Ecevit başbakanken başlatılan proje kapsamında PTT tertibinde Cumhuriyet’in 100. yılına mektup yazıldığını, 100. yılda vazifede olduğu için mektupların kendisine geldiğini aktardı.
“80 YILDA YAPILAN DERSLİK KADAR DERSLİK YAPTIK”
Öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin mektupları yazdığı tarihin çok eskide kalmadığını, 2001’li yıllardan bahsettiğini vurgulayan Tekin, “Bir öğretmenimiz, ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders anlatırım’ diyor. Ne demek? Şu an Türkiye’de 40 kişilik sınıf var mı? Şu an Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı orta öğretimlerde 16,17 civarında, temel eğitim çağında ise 21-22 civarında. Bakın bu bir ihtilal arkadaşlar. Söylüyoruz, 80 yılda yapılan derslik kadar derslik yaptık. O gün sahip olduğumuz derslik sayısını ikiye katladık.” diye konuştu.
“BUNLAR NİTEKİM İHTİLAL NİTELİĞİNDE ŞEYLER”
Tekin, değerli sayıda öğretmen ataması yaptıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Şu an 1 milyon civarında öğretmenimiz var. Bunun 800 binini, yani yüzde 80’ini, Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan ve cumhurbaşkanı olduğu devirlerde atadık. Bunlar sahiden ihtilal niteliğinde şeyler. O günkü mektuplardan bir iki cümle daha söyleyeyim. Mesela öğretmenimiz diyor ki ‘İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında öğretmen olduğum sınıfta, okulda çocuklarımız, affedersiniz tuvalet muhtaçlıklarını gidermek için, elini yüzünü yıkamak için okulun dışına çıkmak zorunda kalmazlar’. Bakın nasıl okullarımız varmış? Ne vakit? 22 yıl evvel arkadaşlar.
Şu an ben diyorum ki bütün okullarımız için 5 yıldızlı otel ayarında inşaatlar yapıyoruz. Her türlü gereksinimlerini gideriyoruz. Teknik donanım, fiziki altyapı her şey var. Artık ben diyorum ki biz bunları yaptık. Siz ne yaptınız? Siz kendi geçmişinizle gurur duyuyor musunuz? Ben kendi geçmişimle gurur duyuyorum. Kendi başkanımın yaptığı ve söylediği her şeyden gurur duyuyorum, ardındayım, sonuna kadar da savunucusuyum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletvekilleri sayesinde eğitimde altyapıyla ilgili bütün sorunları çözdüklerini bildiren Tekin, müfredatla ilgili değişiklik yapılması sürecini anlattı.
“HER ORTAMDA ALEYHİMDE KONUŞUYORLAR”
Bakan Tekin, dünyada eğitim nereye gidiyorsa kendilerinin de müfredatı oraya götürmek istediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Beceri merkezli, marifet odaklı eğitime geçelim diyoruz. Bunu yaptık, buna itiraz etmiyorlar. Pekala neye itiraz ediyorlar? Eğitimin içerisine ulusal ve manevi kıymetlerimizi, bizi bir ortada tutan, bizi millet yapan kıymetlerimizi çocuklarımıza, gençlerimize verelim diyoruz. Neyi verelim? Vatan sevgisini verelim. Neyi verelim, merhameti, adaleti, hak, hukuk hissini verelim. 1071’den itibaren bütün tarihimizle, atalarımızla gurur duyan bir gençlik yetişmesini sağlayalım diyorum. Neyi veriyoruz müfredatımızda? Kalkınma ataklarımızı, yani hükümetimiz devrinde de öncesinde de yapılan kalkınma ataklarımızı verelim diyorum. Bu ülkede demokrasiyi konsolide etmek için idam sehpasında can veren merhum Menderes üzere bu ülkenin demokratikleşmesi için çaba eden insanların önünü kesmeye çalışan darbeleri müfredatımızda çocuklarımıza anlatalım diyorum. Artık itiraz ediyorlar.
Her ortamda aleyhimde konuşuyorlar. Bunlara niçin karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının merhamet sahibi olmasına niçin karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının adaleti, temel hak hürriyetleri öncelemesine niçin karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin yaptığı kalkınma atılımlarını öğrenmesinden niçin rahatsızsınız? Bu ülkenin çocuklarınca, demokrasimizi kesen, demokrasimizin önüne set çeken bireylerin bilinmesinden, bunlara öğretilmesinden niçin rahatsızsınız? ‘Bunu açıklayın’ diyorum. Buna da karşılık vermiyorlar. Yalnızca ve yalnızca ideolojik münasebetlerin gerisine sığınıp, ‘Biz karşıyız’. Daha da ileri gidiyorlar, totaliterlik kendi geleneklerinde olduğu için, ‘Biz karşı olduğumuz için size bunları yaptırmayız’ diyorlar. Ben de diyorum ki ‘Kusura bakmayın, ben sizin değil, ardımıza aldığımız milletimizin, Anadolu beşerinin gücüyle bunları yapacağız’. Yapmak istediğimiz şeyler bunlar arkadaşlar.”
