Rami Kütüphanesi’nde “Atlar da Kaderle Koşarlar” sergisi açıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde ve Rami Kütüphanesi’nin konut sahipliğinde düzenlenen “Atlar da Bahtla Koşarlar” standı sanatseverlerle buluştu.

Koleksiyoner Kemal Bilal Aydın’ın atlı eserler koleksiyonunun yer aldığı stantta, Süleyman Saim Tekcan, İlhami Atalay, Cemal Toy, Dağıstan Çetinkaya, Aygül Okutan, Ali Lei Gong, Mustafa Sönmez, Büşra Yurtseven, Hüseyin Ünlü, Zafer Örs, Anastasiya Chadziy, Levent Karaduman, Mehlika Hilal Kurca ve Engin Korkmaz’ın ortasında olduğu değerli sanatkarların yapıtları beğeniye sunuluyor.

Atların yalnızca bir ulaşım aracı değil, birebir vakitte tarihin ve kültürün değerli bir modülü olduğuna odaklanan standa ait AA muhabirine açıklamada bulunan Kemal Bilal Aydın, atlara karşı olan ilgisinin çocukluğuna uzandığını söyledi.

Aydın, koleksiyonla birinci sefer babasının biriktirdiği pullarla tanıştığını belirterek, “Sonra birçok koleksiyon denemem oldu ancak bunlar sürdürülebilir değildi. Bir koleksiyonu sürdürmek için onunla ünsiyet kurmanız gerekiyor. Merhum dedem, atla ilgili çok hoş öyküler anlatırdı ve bu beni çok etkilerdi. At, mistik istikameti kuvvetli bir manaya sahip. Stantta yapıtına yer verdiğimiz bir arkadaşımda gördüğüm at fotoğrafıyla birlikte, bu koleksiyonu oluşturmaya karar verdim.” dedi.

Resme ilgi duyduğunu ve içinde at olan yapıtlara karşı özel bir merakının olduğunu lisana getiren Aydın, “Koleksiyonu, içinde at olan soyut ve hissin aktarıldığı yapıtlara odaklanarak oluşturmaya çalıştım. Şimdi yolun başındayım ve bu koleksiyonu mütevazı bir efor olarak görüyorum. Stantlara gitmek, sanatkarlarla bağlantı kurmak bu noktada çok kıymetli. Bu işe ilgisi olan arkadaşlarım bana bu noktada çok yardımcı oldular.” tabirlerini kullandı.

Aydın, atın Türk kültürü içinde kıymetli bir yeri olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“At, dini kitaplar başta olmak üzere, geçmişten bugüne kültürümüzün değerli bir kesimi olmuş. At üzerine Kur’an-ı Kerim’de ‘yemin’ edilmesi bana çok enteresan gelmiştir. Peygamber Efendimiz de at yetiştirilmesini bilhassa tavsiye etmiş. Tüm medeniyetlerde atın izini görebiliyorsunuz. At, insanlık tarihine de eş bedel bir figürdür ve minyatürden resme, şiirden heykele kadar birçok sanat kısmında onun izlerine ve temsillerine rastlamak mümkün.”

– “AT, TÜRK’ÜN KANADI OLARAK KABUL EDİLİR”

Sergide yapıtı yer alan hattat Levent Karaduman ise atın geçmişten bugüne sembolik ve imgesel bir bedele sahip olduğunu vurgulayarak, “At, Türk’ün kanadı olarak kabul edilir. At, son derece asil bir canlıdır, asalet ve sadakat hisleriyle birlikte anılır. Bundan ötürü da bizim kültür ve sanatımızda kıymetli bir yer teşkil etmiştir. Kemal Bey de çok değerli kıymeti haiz olan atla ilgili yapıtları bir ortaya getirerek değerli bir işe imza atmış oldu.” diye konuştu.

Atların beşerde bulunan negatif hislerin giderilmesine yardımcı olduğunu söyleyen Karaduman, “Ben bir atın üzerindeyken, onunla birlikte koştuğum vakit değişik bir duyguya bürünüyorum. Kendi sanatımı tasarlar ve icra ederken de gibisi bir halde oluyorum. Hem cet binerken hem de fotoğraf yaparken dünyadan soyutlanırım. Bu manada her iki durum da özgür olduğumu düşündüğüm ve hissettiğim anlardır.” tabirlerini kullandı.

Küratörlüğünü İsmail Erdoğan’ın üstlendiği stant, Rami Kütüphanesi Salon F1’de 30 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.​​​​​​​