Rehine takasında serbest bırakıldı: FHKC lideri Halide Cerrar’ın değişimi gündem oldu!
İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes muahedesi sonrasında alınan kararla birlikte Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) lideri ve Filistin Yasama Kurulu Milletvekili Halide Cerrar İsrail’de esir olarak tutulan 90 rehine ortasında yer alırken dün esir takası sırasında hür bırakıldı.
HALİDE CERRAR ÖZGÜR BIRAKILDI
Cerrar, Ağustos 2024 yılında İsrail’in Nevve Tirza Hapishanesi’ne kapatılmış, insanlık dışı şartlarda bir hücreye kapatılmıştı. İsrailli yetkililer Cerrar’ın temel ömür şartlarına erişimini engelleyerek içerideki durumunu görmezden gelmiş, ailesinin haberi olmadan esir tutulmuştu.
BAŞINA GELENLERİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI
İsrail Devleti bünyesindeki nezarethanede ömür gayreti veren Cerrar yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatarak, ‘’Her gün ölüyorum. Bu hücre, havanın bile girmesine müsaade vermeyen küçük, kapalı bir kutu üzere. İçeride yalnızca bir tuvalet var ve onun üstünde bulunan küçük pencere, transfer edildikten bir gün sonra kapatıldı. Nefes almak için vaktimin birçoklarını o küçücük menfezin yanında geçiriyorum. Hücrede boğuluyorum, hayatta kalmak için oksijen alma umuduyla saatlerce burada o denli bekliyorum’’ dedi.
‘SU İÇMEK İÇİN 4 SAAT BEKLİYORUM’
Sıcak havalarda hücresinin sıcaklığının dayanılmaz olduğunu belirten Cerrar, “Özetleyecek olursak ben bir fırında tutuluyorum, çok sıcaktan uyuyamıyorum. Beni tecrit etmekle yetinmediler, hücrenin suyunu da kestiler. İçme suyu istediğimde en az 4 saat beklemem gerekiyor’’ dedi.
DEĞİŞİMİ ŞAŞKINLIK YARATTI
Esir takasında hür bırakılan Cerrar’ın değişimi ise büyük şaşkınlık yarattı. Siyah saçları ve dinç hali ile esir alınan Cerrar’ın çökmüş ve bitkin hali dikkatlerden kaçmadı.
İSRAİL KIZININ CENAZESİNE GÖNDERMEDİ
Öte yandan Cerrar Batı Şeria’nın Ramallah kentinde meskeninde 31 Ekim 2019’da düzenlenen baskında gözaltına alınmış, 1 Mart 2021 yılında iki yıl mahpus cezasına çarptırılarak 4 bin Şekel para cezasına çarptırılmış, İsrailli yetkililer ise kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden kızı Suha’nın cenaze merasimine katılmasına müsaade vermemişlerdi.
