Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarihi fırsat penceresi açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yönetimciler Günü Programı’nda konuştu. 

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Bir yıllık ortanın akabinde siz değerli valilerimizi bir sefer daha Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Milletin konutuna, bu gazi yere hepiniz güzel geldiniz. Sizlerin şahsında 81 vilayetimizdeki vatandaşlarımızın tamamına selamlarımı, sevgilerimi, muhabbetlerimi iletiyorum. Valiler toplantısının ülkemiz, milletimiz, kentlerimiz için iyi sonuçlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sözlerimin çabucak başında, sizlerle birlikte bütün ilçelerimizde fedakarca vazife yapan mülki yönetim amirlerimizin 10 Ocak Yönetimciler Günü’nü şimdiden tebrik ediyorum. Valilerimize, vali yardımcılarımıza ve kaymakamlarımıza bugüne kadarki hizmetleri için ülkem ve milletim ismine teşekkür ediyorum. Bundan sonraki görevlerinde Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum.

“BİZİM DEVLET ANLAYIŞIMIZ İNSANLIK ONURUDUR”

Bizim devlet anlayışımızın öznesi insandır, insanlık onurudur. Bu yüzden Türkiye umudun ismidir. Devlet milletin akıl ve iradesinin tecessüm ettiği bir yapıdır. Bizim devlet tasavvurumuz hiçbir vakit hususa dayalı bir anlayış üzerine kurulmadı.

Valilik milletin sıkıntısına derman olma makamıdır. Valilik devletin millete uzanan eldir. 

Sadece günlük hesaplar peşinde koşmak bize yakışmaz. Devlet geleneğimiz geleceği inşa eden bir anlayış üzerine heyetidir. Binlerce yıllık kadim devlet anlayışımız dünyaya örnek olacak bir birikimin taşıyıcısıdır. Türkiye, merkezi idare anlayışı bakımından değerli bir deneyimin sahibidir. Adil, emin ve istikrarlı bir yönetim kabileyi milletimizin adeta doğuştan gelen özelliğidir. Tarihimiz bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur.

“28 ŞUBAT DEVRİ UYGULAMALARININ GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE YER YOK”

Mülki yönetim amirlerimize çok kıymetli vazifeler düşüyor. Valilerimizden öncelikli beklentimiz imkanları kentlerimizin yararına olacak biçimde kullanmasıdır. Yetim, öksüz ve kimsesizler başta olmak üzere devletin şefkatine muhtaç kimselerin yanında olmanızı istiyoruz. Her birinizden makam odalarına sıkışıp kalmamanızı, telefonlarınızı da gönlünüzü de vatandaşlara açık tutmanızı istiyorum.

Ne tek parti faşist zihniyetinin ne de hafızalarımızda derin yaralar açan 28 şubat periyodu uygulamalarının günümüz Türkiye’sinde yeri yoktur. Baskının ayrımcılığın millete karşı efendilik taslamanın yasal sayıldığı günler artık geride kalmıştır. Allah’ın müsaadesiyle biz bu makamlarda bulunduğumuz surece kimse o makus günleri geri getiremeyecektir. Devlet anlayışımızı hakkıyla tatbik eden çalışanına ve vatandaşlarımıza doruktan bakmayan ilçe, köy ve mahalleleriyle kentinin tamamını kucaklayan valiler bizim görmek istediğimiz idarecilerdir.

“ÖZGÜR ÖZEL’İN AÇIKLAMASI TAM BİR CAHİLLİK ÖRNEĞİDİR“

Bölgemizde çok değerli sıkıntıların yaşandığı günlerden geçiyoruz. Suriye’de yaşananlar bizi her açıdan ilgilendiriyor. 61 yıllık Baas diktatörlüğünün çökmesi ile artık yeni bir periyoda girilmiştir. Gün geçmiyor ki Baas rejiminin barbarlığına dair bir kanıt bulunmasın. Suriye’yi ziyaret eden gruplarımız alandaki tablonun varsayım edilenden çok daha makus olduğunu söz ediyor. Suriye’nin kendini toplaması için belirli bir vakte muhtaçlık olduğu açıktır. Memleketler arası toplumun daha fazla katkı sağlaması gerekmektedir.

Ana muhalefet partisi genel liderinin “Esed gitti sığınmacılar da gitsin” açıklaması tam bir cahillik örneğidir.

Savaşın ve zulmün pençesinden kaçan Suriyeli mazlumlara 13 yıl kol kanat gerdik. Ana muhalefet onları geldikleri yere kovmanın uğraşı içerisinde oldu. Biz ise ‘Onlar ensardır’ dedik. Milletimiz asil karakterine uygun formda Suriyeli muhacirlere dayanak oldu. İnsanlık tarihine altın harflerle geçen bir kardeşlik gösterdik. Bize canlarını, namuslarını ve onurlarını emanet eden günahsızlara sırtımızı dönmedik. 

Muhalefet ve ırkçı çevreler ne derse desin, 13 yıllık insani siyasetimize ziyan verecek yaklaşımlar içinde olmayacağız. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde sergilediğimiz duruşa kimsenin leke bulaştırmasına müsaade etmeyiz. Bu probleme dair yaklaşımımız, açık söylüyorum sıfır toleranstır. Her insan kendi vatanında kök salar ve elbette orada yaşamak ister. Suriyeli kardeşlerimizin meskenlerine huzurla dönebilmeleri bizim için insani misyon bölgesel istikrar açısından stratejik önceliktir.

Gönüllü olarak yurtlarına dönmek isteyen Suriyeli kardeşlerimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Fakat kimseyi zorla göndermek üzere yanlışa düşmeyeceğiz. Ülkemize katkı yapmak isteyen, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak bizlere zenginlik katan Suriyeli kardeşlerimizin elinden tutmaya devam edeceğiz.

“TARİHİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILMIŞTIR”

Suriye’de artık yeni bir idare var. Suriye’nin geleceği bu idarenin ortaya koyacağı kurucu yönetim şekillenecektir. Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliğinin sağlanmasında komşuluk hukukumuzun gereği olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getireceğiz. Bu yeni sürecin muvaffakiyetle yönetilmesinde mülki yönetim amirlerimize kıymetli görevler düşüyor. Hudut bölgelerimizdeki valilerimizden çok dikkatli olmalarını, süreci sahiplenmeleri ve adımlarını buna nazaran atmalarını diliyorum.

Hiçbir aksaklığın, nahoş durumun yaşanmaması için her birinizin ihtimamlı davranacağına inanıyorum. Ülkemizde ve bölgemizde terörün hiçbir formda yer olmadığını her fırsatta vurguluyoruz. Maksadımız ülkemizin sırtına vurulan 40 yıllık o kamburunu ilanihaye ortadan kaldırmaktır. Suriye ihtilali ile birlikte hem ülkemizin hem de bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır. Devletimizin uhdesinde bulunan her türlü imkanı kullanarak terörsüz Türkiye ülkümüzü inşallah gerçekleştireceğiz.