Ülke
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 4’üncü Tarım Orman Şurası kapsamındaki atölye çalışmalarına ait, “Buna kısaca biz ‘tecrübe paylaşımı’ diyebiliriz. Aslında bu çalışma, Türkiye’nin tarımdaki geleceğine taraf verecek” dedi.
Ukrayna Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sviridenko Türk şirketlerinin kıymetini lisana getirerek, “Bayraktar, bizim çocuklarımız tarafından bile bilinen bir marka. Türk şirketleri bizim için değerli ve stratejik ortak” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Serbest Ticaret Muahedesi ile bir arada Türkiye ve Ukrayna karşılıklı ticaretinin çok kısa müddette 10 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağına inanıyoruz” dedi.
Türkmenistan doğal gazının İran üzerinden swap sistemiyle Türkiye’ye taşınmasıyla güç arz güvenliği güçleniyor. Türkiye, Türkmenistan ile imzaladığı muahede ile Avrupa’ya gaz ihracatında kıymetli bir rol üstlenecek.
Türkiye’den Ocak 2025’te yapılan çay ihracatından sağlanan gelir 1 milyon 267 bin 973 dolara ulaştı.
İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, iki ülke ortasındaki ticaretin 32 milyar doları aştığını tabir ederek, otomotiv kesiminden yapay zekaya kadar iki ülkenin birlikte çalışabileceği çok alan olduğunu vurguladı.
TÜSİAD, 28 Şubat’ın yıl dönümüne sayılı günler kala haddini aşarak siyasete müdahale etmeye çalışmasıyla büyük reaksiyon topladı. TÜSİAD’ın siyaseti dizayn etmeye yönelik algı operasyonuna iş dünyasından peş peşe reaksiyonlar geldi.
ASKON Başkanı Orhan Aydın, “Düne kadar bu ülkede darbecilerle yol yürümenin, hükümetler kurup, hükümetler yıkmanın, prestij suikastlarında bulunmanın, ülke idaresini dizayn etmeye çalışmanın faturasını çok ağır ödediğimiz günler oldu” dedi
TÜSİAD’ın siyaseti dizayn etmeye yönelik algı operasyonuna birçok reaksiyon geldi. MÜSİAD, iş dünyasının genelini temsil ettiği argümanıyla yapılan açıklamaların, ekonomik kalkınmadan uzak ve toplumsal huzuru zedeleyici olduğunu belirtti.
Yükselen deniz düzeyleri, ada ülkelerinde kıyı şeritlerinin kaybolmasına, ekosistemlerin bozulmasına ve ziraî üretimin çökmesine yol açarak, ada halklarını ekonomik istikrarsızlık ve mecburî göç tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor.