Türkiye, geleneksel ve tamamlayıcı tıpta örnek oluyor
Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Nurullah Okumuş, 3-5 Ekim tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenecek 3. Klâsik ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’ne (GETAT) ait, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Okumuş, İstanbul’da düzenlenecek kongreye Türkiye’den 178 bilim beşerinin katılacağını belirterek, bakanlık olarak sıhhat hizmet sunumunda klâsik ve çağdaş ayrımı yapmaksızın hastaların muhtaçlığı olan tedaviyi en gerçek ve en az yan tesirle sunmayı amaçladıklarını söyledi.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının tüm dünyada son yıllarda giderek artan bir ilgi gördüğüne işaret eden Okumuş, “Ülkemizde klâsik tıp ve tamamlayıcı uygulamaların tamamı ispata dayalı bilgiler çerçevesinde gerçekleştiriliyor.” dedi.
Okumuş, 2004’te yayımlanan Klasik ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’ne nazaran, Türkiye’de şu anda 15 farklı alanda delile dayalı olarak klasik tıp uygulaması yapıldığını söyledi.
Kupa terapisi, sülük tedavisi, ozon tedavisi, hipnoz uygulaması ve refleksoloji üzere alanlarda uygulamaların yapıldığını anlatan Okumuş, “Bunların tamamı ispata dayalı olarak hazırlanmış durumda. Ülkemizde klâsik tıp ve tamamlayıcı tıp uygulamaları dünyaya son yıllarda giderek örnek olmaya başladı. Dünyada bu mevzuda bilimsel olarak ispata dayalı hazırlanmış rehberler, kılavuzlar eşliğinde bu tedavileri sıhhat kuruluşlarında uygulayan birkaç ender ülkeden biriyiz. Biz hem Türkçe hem İngilizce kılavuzlarımızla tüm vatandaşlarımıza ve uygulayıcılara bu bilgileri sunuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “AİLE DOKTORLARINA DE MÜSAADE VERİYORUZ”
Okumuş, 3. GETAT Kongresi’nde de son yıllarda ortaya çıkan en yeni gelişmelerin tartışılacağını tabir ederek, “Kongrede, bilimsel sunumların yanında atölye çalışmaları olacak. Bu atölye çalışmalarında bu tedavilerin etkin uygulaması yapılacak. Uygulamalarımızı büsbütün sertifikalı sıhhat profesyonelleri aracılığıyla yapıyoruz. Ülkemizde yaklaşık 14 bin civarında da sertifikalı sıhhat profesyoneli bulunmakta ve bu uygulamaları yapmaktadır.” dedi.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın geçmişte “bilim dışı” görüldüğünü fakat günümüzde çağdaş tıbbı destekleyen bir alan haline geldiğini tabir eden Okumuş, “Bu tedaviler hastanelerde eğitim almış, sertifikalandırılmış sıhhat profesyonelleri tarafından uygun ortamlarda uygulanıyor. İlgi o kadar arttı ki biz bunu yalnızca hastanelerde değil yeni aldığımız kararla artık aile doktorlarının de klasik tıp tamamlayıcı uygulamalarına müsaade veriyoruz.” dedi.
Okumuş, klasik tamamlayıcı tıp uygulama merkezlerine ait de “Şu anda klasik ve tamamlayıcı tıp uygulama merkezi olan büyük hastanelerde yerleşmiş olan 83 tane merkezimiz var. Ünite açısından baktığımız vakit da 2 bin 150 tane de ünitemiz var. 14 bin civarında da bu hususta sertifika almış sıhhat profesyoneli bulunmaktadır.” bilgisini paylaştı.
– “ULUSLARARASI ÇALIŞTAY YAPILACAK”
Okumuş, klasik ve tamamlayıcı tıp uygulamalarında çoklukla Uzak Doğu ve Çin’in öncü olduğunu lakin klasik tıbbın Anadolu tıbbının temelini oluşturduğunu söyledi.
Türkiye’nin varlıklı bitki örtüsünün bilhassa fitoterapi alanında değerli bir avantaj sağladığını da lisana getiren Okumuş, kongreye komşu ülkeler, Türk cumhuriyetleri, Orta Doğu, Mısır, Moğolistan ve Japonya’dan iştirakler olacağını belirtti.
Okumuş, kongre ile eş vakitli olarak ayrıyeten Türkiye’de birinci sefer, klâsik ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının dünü, bugünü ve yarını temasıyla 21 farklı ülkenin iştirakiyle memleketler arası bir çalıştay gerçekleştirileceğini kaydetti.
