Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başşehri Abu Dabi’de düzenlenen Memleketler arası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) 15. Genel Şurası’nda Türkiye’nin güç siyaseti ve gayelerini kıymetlendirdi.
Burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin güç talebinin son 20 yılda neredeyse 3 katına çıktığını ve gelecek 20 yıl boyunca da artışın süreceğini vurgulayan Bayraktar, talep artışını karşılarken ithal kaynaklara bağımlılık problemini da çözmek için çaba gösterdiklerini anlattı.
Bayraktar, Türkiye’nin tıpkı vakitte karbon nötr bir iktisat olmayı hedeflediğine dikkati çekerek, “Yenilenebilir güç bu 3 zorluğu da çözebiliyor. Bu nedenle temelde güneş ve rüzgar işini geliştirdik. Ayrıyeten jeotermal ve biyokütle gücü kaynaklarımız da var. Son 15-20 yılda yenilenebilir enerji kurulu kapasitemiz yaklaşık 32 gigavata ulaştı. Bugün, hanelerde kullandığımız elektriğin tamamı yalnızca güneş ve rüzgar gücünden sağlanıyor. Yani karbon nötr bir güç kullanımı var.” diye konuştu.
TÜRKİYE “YEŞİL ŞEBEKE” KURMAYI HEDEFLİYOR
Türkiye’nin 85 milyonluk nüfusa sahip olduğunu ve güçte argümanlı gayelerinin bulunduğunu aktaran Bayraktar, şöyle devam etti:
“2035’e kadar sırf güneş ve rüzgar gücünde kapasitemizi 32 gigavattan 120 gigavata çıkarma gayemizi duyurduk. Yenilenebilir güç kapasitemizi 4 katına çıkaracağız. Bunu başarmak için yaklaşık 80 milyar dolarlık yatırıma muhtaçlığımız var. Daha sağlam ve güçlü bir şebekeye muhtaçlığımız var. Biz buna ‘yeşil şebeke’ diyoruz. Bir çeşit şebeke 2.0’ı kuracağız. Bunun için şebeke tarafına önümüzdeki 10 yıl içinde yaklaşık 28 milyar dolarlık bir yatırıma muhtaçlık duyuyoruz.”
Bayraktar, Türkiye’nin güç stratejisinin tamamlayıcısı olarak nükleer enerjiyi portföyüne eklemeyi planladığına işaret ederek, tüm bu amaçları başarmak için eşit rekabet ortamı yaratmaya ve güç piyasasına sermaye çekmeye muhtaçlık duyduklarını kaydetti.
Öte yandan, Türkiye’nin ender toprak elementleri rezervi keşfi yaptığını anımsatan Bayraktar, “Bu rezervler üzerinde bir tedarik zinciri ve kıymet zinciri oluşturmayı planlıyoruz. Daha dijitalleşmiş bir güç sistemi ve memleketler arası işbirliği, bu başarılı güç dönüşümü için gerekli. Temel olarak yenilenebilir güç, güç verimliliği ve nükleer enerjiyi güç portföyümüze eklemeye odaklanıyoruz.” dedi.
“BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİ ÇOK DAHA DEĞERLİ HALE GELDİ”
Enerjide global seviyedeki siyasetlerin kesin ve dengeli olması gerektiğini kaydeden Bayraktar, iş modeli ve finans dünyası için de siyasetler açısından daha yaratıcı tahlillere muhtaçlık duyulduğunu söyledi.
Öte yandan, bölgesel seviyede daha yakın bir iş birliğine muhtaçlık olduğunu lisana getiren Bayraktar, şebekenin bu periyotta dönüşümde daha kritik hale geldiğini, güçlü ve güçlü bir şebeke oluşturabilmek için bölgesel entegrasyon ve temasın kilit ehemmiyete sahip olduğunu aktardı.
Bakan Bayraktar, “Türkiye olarak, komşu pazarlarla ilişkilerimizi artırmaya ve 3 katına çıkarmaya çalışıyoruz. Coğrafik pozisyonumuz açısından şu anda komşumuz Irak’a güç sağlıyoruz, bölgede ve ülkede bir istikrar olması açısından Suriye’ye güç tedarikimizi artıracağız. Bu bölgesel bağlantılar ve iş birliği çok daha kıymetli hale geldi.” diye konuştu.