YEKA yarışmaları rüzgarda yerlilik ve yatırım hedeflerine güç katacak
Yenilenebilir Güç Kaynak Alanı yarışlarının sonuçlandığını belirten Bakanlık, 3 vilayetteki 5 YEKA’da toplam 1200 megavatlık temas kapasitesinin tahsis edildiğini açıkladı.
Anonim ya da limited şirket olarak kurulmuş hukuksal şahıslar ile yabancı sermaye şirketlerinin iştirakine açık olan ve Bakanlıkta dün gerçekleştirilen yarışlara, 40 farklı şirketten toplam 100 müracaat geldi.
YEKA RES-2024 müsabakalarını kazanan şirketler, mukavele tarihinden itibaren 72 ay boyunca özgür piyasada elektrik satışı yapabilecek. Bu mühletin akabinde üretilen elektrik, 20 yıl boyunca devlet tarafından belirlenen fiyattan iletim sistemine aktarılacak.
YEKA RES müsabakaları, Türkiye’nin güçte dışa bağımlılığını azaltma, yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki hissesini artırma ve rüzgar enerjisi kurulu gücünü yükseltme gayeleri doğrultusunda kıymetli bir adımı temsil ediyor. Birebir vakitte yerli rüzgar endüstrisini güçlendirme ve yerli üretim kapasitesini artırma üzere amaçlara katkı sağlanması bekleniyor.
“1200 MEGAVATLIK PROJELERDE YERLİLİK DEĞERLİ BİR KRİTER”
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1200 megavatlık projelerin yüksek yerlilik oranı kriteriyle öne çıktığını belirterek, “Bu projelerde yüzde 55 yerlilik kaidesi bulunuyor ki bu, yüzde 60’ın üzerinde bir yerli katkı manasına geliyor. Kuralları karşılamaya türbin üreticisi iki firma da bütün yatırımcılara teklif sundu.” dedi.
Bu yarışların büyük oranda müsaadeleri alınmış projelere ait olduğunu ve YEKA-1 periyodunda yaşanan sorunlar nedeniyle gerçekleştirilemediğini aktaran Erden, “Çevresel Tesir Kıymetlendirme (ÇED) süreçleri tamamlandı, gerekli onaylar alındı. Ayrıyeten, askeri güvenlik ve seyir güvenliği üzere teknik etkileşim müsaadeleri de sağlandı.” dedi.
Enerji nakil sınırları altyapısında da kıymetli hazırlıkların tamamlandığını vurgulayan Erden, “Bazı projelerin kamulaştırma belgeleri hazır ve ÇED süreçlerine alınmaya uygun hale getirildi. Bu projeler, sıfırdan başlanan teşebbüsler değil, bu nedenle süratlice tamamlanmaya uygun durumda. Bakanlık da süreç boyunca fiili olarak dayanak vereceğini tabir ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Erden, iştirakçi firmaların yalnızca gelecekle değil, projelerle ilgili de olumlu bir bakış açısına sahip olduklarına dikkati çekerek, “Tekliflere baktığımızda, yatırımcıların genel olarak çok optimist olduğunu görüyoruz. Bu olumlu yaklaşım, yatırımcıların projelere ve dala duyduğu itimadın bir yansımasıdır. Yatırımcılar, bu itimatla projeleri ileri taşımaya istekli olduklarını göstermektedir.” sözlerini kullandı.
YABANCI FONLARIN İLGİSİ ARTIYOR
Erden, projelere yönelik tekliflerin belli kriterlere nazaran oluşturulduğuna işaret ederek, “Özellikle güç üretimi, kapasite faktörü, türbin fiyatı, türbin dışı yatırım maliyetleri ve müsaade süreçleri, tekliflerin şekillenmesinde belirleyici oluyor. Burada değerli bir alım garantisi kelam konusu. Bakanlığın açıkladığı izin kanunu ve bu süreçlere yönelik sağladığı takviye, yatırımcılar nezdinde büyük bir karşılık bulmuş durumda.” diye konuştu.
Erden, yatırımcıların Bakanlığa güvendiğini vurgulayarak, “İzin süreçlerinin süratle tamamlanacağına inanıyorlar. Ayrıyeten, finansman süreçlerine yönelik beklentiler de olumlu istikamette. Finansman maliyetlerinin yakın vadede düşeceği ve daha rekabetçi hale geleceği öngörülüyor. Türbin ve başka yatırım maliyetlerinin önümüzdeki devirde bir ölçü düşmesi bekleniyor. Bu durum, projelerin cazibesini artıran değerli bir etken.” değerlendirmesinde bulundu.
Enerji üretimine yönelik yatırımcı beklentilerinin farklılık gösterebileceğini belirten Erden, şunları kaydetti:
“Daha yüksek beklentileri olan yatırımcılar bu süreçte biraz daha öne çıkmış olabilir. Lakin, genel olarak Türkiye finans piyasalarına, güç yatırımlarının müsaade süreçlerine ve bu alanda yapılacak değişikliklere dair değerli bir itimat oluştuğunu görüyoruz. Piyasaya olan bu itimat, kesim için olumlu bir bildiri veriyor.”
Erden, ihale sürecinde yabancı fonların ilgi ve iştirak gösterdiğine dikkat çekerek, “Bu yabancı fon ilgisi sırf üç aylık kısa bir müddette gerçekleşti. Şayet süreç biraz daha uzun olsaydı, bu ilginin daha da artabileceğini öngörüyoruz.” dedi.
Sektörün, yeni YEKA projelerinin duyurmasını beklediğini aktaran Erden, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bu açıklamalar süratli bir halde yapılırsa, yatırımcı ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Bu durum, 120 bin megavatlık maksadın adım adım gerçekleşmesi için yatırımcıların ve finans piyasalarının da dayanak vereceğini gösteriyor. Buradaki en değerli öge, projelerin süratli açıklanması ve yatırımcıların bu beklentilerinin karşılanmasıdır. Ayrıyeten, bu yüksek ilgi bu yıl ve sonraki yıllarda tahsis edilecek yeni ek rüzgar kapasiteleri için de değerli bir yol gösterici olacaktır. Bu süreç, Türkiye’nin rüzgar gücü ekosistemini ve ülkenin güç alanındaki memleketler arası rekabetçiliğini güçlendirecektir.”
